31 Ekim 2009 Cumartesi

BARAVO YELDA YENGE... BU DOMUZ GRİBİ DALGASINDA HER HALTA ELİNİ SÜRMİYCEN... HERŞEY ELLERİMİZDE!


GUGUKLU SAAT PERSONELİ FERRUH VE LOJMANI


SAAT SAAT KÜRESEL EKONOMİNİN DEVLERİ...


KIŞ SERT GEÇİCEE BENZİYO. HAVA ŞİMDİDEN AYAZA VURDU ISINMA MASRAFLARI FENA KİTLENİCEK BAK.


TİKKAT KİTAP FUARI BAŞLEYA!


AHANDA YURT GENELİNDE KUVVETLİ YAĞIŞ VAR. BU SEFER YOLLARI TOPLAYIP DÜRELİM BAŞKANIM. SEFİLLİK ÇIKMASIN GENE!


LAN ŞADAN, MASKE FELAN BİRAZ ABARTILI OLSA DA TAMAM. AMA ELİNDEKİ SİLAH NE İŞ? DOMUZ GRİBİ VİRUSUYNEN KARŞILAŞIRSAN TAPANCA MI SIKCAN HAYVANA?


GÜNAYDI BLOGGLARIN AMİRAL GEMİSİ


30 Ekim 2009 Cuma

İLİŞKİ UZMANI VE YAŞAM KOÇU LANBÂNU OHNUR BİZLERLE


AİLEMLEN DOMUZ GRİBİ NEDENİYNEN SEVİŞEMİYORUM

Koç gibi bayansınız maşallah diyerekten sözlerime başlıyorum Sayın Sarı Dobra Lanbânı Ohnur Hanım.

İsmim Reşat, tükkan kendimizin. Kuruyemiş üzerine. Ailemin ismi Saynur. Kendisiyle bir akrabamızı hapsanede ziyaret ederkene tanıştık. Akrabamızın adı Sultan, kendisi de bayan. Otoyol üzerine,(zannediyorum gişeler veya trafik çızgısı çalışmaları) çalışırken kendisine atılan bir iftira üzerine hapsaneye düşen Sultan Abla, ziyaret sırasında tanıştığımız ailem Saynur için;

“Reşat bu kızı al, seni yaşatsın” demek suretiyle mutlu bir yuvanın temellerini atmamıza vesile oldu.

Ben de İstoç’ta kirada bulunan bir tükkanla, Haznedar Hattı’nda çalışan hatlı minibüsümü satmak suretiyle ailem Saynur’a görkemli bir düğün yaptım ve İstanbul’un yükselen yıldızı, cazibe merkezi Milvaki Konakları’ndan bir dupleks havuz görünümlü daire aldım, kendisini içine oturttum.

Evliliğimizin ilk aylarında basında kuş gribi alarmı olduğu için Saynur, “Dışarda tükkanda milyon türlü insanla temas halindesin bu durumda seninle cinsi münasebette bulunarak doğabilicek yavrımızın hayatını tehlikeye atmam mevzuubahis olamaz” dedi.

Eve mikrop getirmemden endişeleniyor, şapkabonesi, galoş, ve maske takınmak suretiyle evin içinde hışır hışır dolaşarak benim aşk davetlerimi karşılıksız bırakıyordu.

Ben cilve ediyordum o hışırdıyordu.

Kuş Gribi alarmının sonaerdiği günlerde; ailem Saynur’un rahatlayıp banakarşı olan bayanlık vazifelerini yerine getirmesini bekliyordum ki.... Bu kez de Domuz Gribi başladı.

Ailem Saynur bir normal bayanlar gibi küpe, kolye takınacağına daha fazla maske ve galoş takınarak hepten hışırdayan bi insan oldu.

Ben ise aşkımızı yaşatıp ilişkimizi kurtarabimek için” mikrop tutmasın” diyerekten evvela bıyıklarımı daha sonra avret mahallimde bulunan kıllarımı, kaş ve kipriklerimi kısaca cümle tüyümü kılımı kesip cascavlak bi insan olmakla kalmayıp kapının önüne koydurduğum sulu kolonya dolu varile girmeden eve adım atmıyordum...

Kolonyalı suyun tesiriyle çok afedersiniz daşaklarım alev alev yandığı gibi kasıklarım da ailemle bir türlü münasebete giremeyişimden ötürü zonkluyordu.

Daha fazla kendimi nasıl dezenfekte edebilir, hanımım Saynur’u ikna eder ve karı koca arasında kalması gereken yatak fantaazilerine başlayabilirdik? Efenim? Yok muydu bunun bir çaresi?

Hal böyleyken birgün Saynur bana yekten konsantre çamaşırsuyu içmemi, bu şekilde tamamen dezenfeksiyon olacağımı kendisinin de bana karı koca arasında kalması gereken şekide defalarca vereceğini söyledi.

O akşam kendisinin hazırladığı domestos çorbasıyla beraber acur turşusu ve bi miktar iç pilav yiyerek kendimi bilmeden tam altı ay Vakıf Gureba Hastanesinde yattım. Daha sonra sigorta beni Haseki Hastanesi’ne oradan Siyami Ersek Göğüs Hastalıkları Hastanesine sevketti. Bir buçuk yıl da bu hastanelerde yattıktan sonra en son Samatya SSK Hastanesi’nden taburcu oldum.

Taburcu olduğum esnada içimde iç organ olarak sadece çeyrek karaciğer, bi miktar akciğer ve sıfıryetmişbeş böbrek ile yirmi- yimbeş santim barsak kalmasına rağmen Allaha şükür ki kocalık vazifemi yerine getirebilecek durumdaydım. Bu bakımdan hemen gidip ailem Saynur’u buldum. Bulmaz olaydım.

Ailem Saynur “Uzaylar Böcek İlaçlama ve Müteahhitlik Aş”nin sahibi olan Atlas Bey adında bir adamla dost hayatı yaşıyor idi.

O anda dünyam başıma yıkıldı. Bir arazöz, bir vidanjör felan kiralayıp kendisini baştan aşaıya afedersiniz lahım suyuyla yıkamak istedim, damper damper çöp kamyonuyla saldırmak, kendisini bir sosis yapım fabrikasının kıyma karışdırma kazanına atmak gibi hissiyatlarla doldum doldum taştım.

Ben onun için dezenfekte olayım diyerek çok afedersiniz husyelerimi kolonyayla yakmakla kalmayıp üstüne yoğun domestos çorbası içmek suretiyle sayısını bilmediğim günlerce hastanelerde sürünürken o Atlas adındaki yavuşakla karı koca arasında kalması gereken bazı hareketleri evire çevire yaşamış ve yaşamakta idi.

Planımı kurdum, zili çalıp aniden karşısına çıkacak ve o melek yüzüne çöp konteynırından sızmış sulardan biriktirdiğim nadide bir sıvıyı fırlatıp kaçacaktım. Görsündü mikrobu, virüsü, haşaratı kiri tatağı...

Lakin zannettiğim gibi olmadı fakat. Kapıyı çalınca karşımda beliren o melek bayan yüzü karşısında kendisine suikast etmeye kıyamadım. O maskeleri, galoşları hışırtıları çıkarmış adeta bambaşka bir bayan olmuştu. Bana

“Aşı oldum ferahladım gayrı Reşat” dedi.

Gördüm ki dost hayatı yaşadığı kişi veya kişilerden kendisi artık soğumuş ve bana karşı kayıt yapabiliyor. Bana kayıtsız olmadığını anlayınca şöyle bir ağzını yokladım

“Atlasgil esasen iyi biri amma Güngören’de inşaat yapmaya başladı. Bütün gün işin başında. ‘Yok bugün beşinci katın betonunu döküyoruz, yok efendim amele çavuşu kumun altında kaldı, vay zabıta rahat koymuyo’ diyerekten eve gelmiyur. Yalnızlıh da bi yere kadara”

Şeklinde konuşmalarla bana Atlas yavşağını aradan çıkarıp tekrar bana dönebileceğinin manyelini verdi.

Şimdi bir ilişki uzmanı ve koç gibi bayan olarak size soruyorum Lânbanu Hanım. Bu ilişkiyi ben yeniden tesis eder ailem Saynur’la karı koca arasında kalması gereken hareketlerden yapabilir miyim? İnsan evladıysanız şu ilişkiye bi el atın, itip vurduralım yürütelim, kurtaralım bataktan bu yuvayı. En kalbî saygılarımla.

***
Canımsın Reşat, hakkaten temiz bi insansın, tertemiz... Kalp olarak yani. Evelallahın izniyle kurtulur o ilişki kurtulur... Daha ne ilişkiler kurtardık biz uzman olaraktan duysan şaşarsın.. duyabiliyosun bu arada di mığ... Hayır yani hastanede çok kalmışsın da. Sağlam organlarını sayarken kulağı göremedim de o bakımdan, herneyse...

Wiskonsinli Yaşam Koçu İlişki Ve Kendini Sevme Uzmanı Clara Graham’ında dediği gibi

“Eski ilişkiler tramboline benzer. Yaylanıp yeniden zıplarsanız bir süre sonra otomatik olarak zıplamaya başladığınızı hayretle göreceksiniz”



* Ailen Saynur’a küçük minik tatlı armağanlar alıp onu şaşırtırken tuvalete minik beyaz tatlı hijyenik naftalin tabletleri koy.

* Başbaşa gidilen tatlı bir butik otel tatili sizi birbirinize daha da yakınlaştıracaktır. Ya da özel bir hastanenin en zenginler için ayrılmış lüks bir süitinde hijyenik bir yatakta mini bardan aniden çıkıveren sürpriz bir şampanya ve istiridye tabağı... Hoş olmaz mı?

* Enseyi naturel kestir.

* Ve herzaman olduğu gibi; tuvit kruvaze ceketler, baklava desenli angora süveterler, şık minik bir güderi yelek, yakut manşet düğmeleri, turkuvaz atkı, fuşya çorap, jumbo karides, füme somon, çorum leblebisi, piresavar, şirin çukulata tabletleri, ipek, kaşmir, ytong...

Hayırlı ilişkiler dileğiyle, ışık gözünüze girsin!

LManyak Kasım Sayısı'ndan özetlenerek

BİR VAKITLAR HAVA SAHASI KOMPLE DUMAN İKEN DOKTOR TAVSİYELİ SİGARA REKLAMLARI. İLİM ADAMLARININ YARIN CEP TELEFONU ADSLYİ 3G Yİ FİLAN "EVE SOKMAYIN" DEMELERİ PEKALA MÜMKİN!


BU HAFTAKİ LEMAN KAPAĞI


TİKKAT HAFTASONU POYRAZ FIRTINASI VE KUVVETLİ YAĞIŞ OLCEK


KÜNAYDIN BAG!


29 Ekim 2009 Perşembe

UFAKTAN KALKALIM MI RASİM ABİ... İYİCE OLDUN SEN!


GRİP TATİLİ


EBRU ŞALLI YENİ ÇIKAN JİMLASTİK DVD'SİNİN TANITIMI SIRASINDA "ŞİŞMANLARI SEVMEM" DEDİ AMA BİRAZ ET BUT LAZIM ABİ.












ATLAMA İSTERSEN ABİ. HAYIR YANİ "ORDA KAL YAN" DA DEMİYORUM TEBİ. BİRAZDAN İTFAİYE GELİR AZ SABRET. ATLAMA ABİ.


SANATÇILAR TOPLANIP MAGAZİN HAYRATI YAPTIRDI!


Gözlerine giren kamera ışıkları nedeniyle ufaktan beyinsel zarar görmeye başlayan bazı sanatçılar acar ve toraman magazin muhabirleri tarafından rahat bırakılabilmek için onları oyalamak üzere "şok şok şok" diye şokur şokur haber akıtan bir magazin hayratı yaptırdılar.
 Muhabirler muhbir bir garson yardımıyla dehal olay yerine ulaşıp hayrat çalışanlarına "Yanınızdaki kim beyefendı?" "Evlilik var mı?" şeklinde sorular sormaya başladılar.
Bu fırsattan yararlanan rahatsız sanatçılar ise gönüllerince sokaklarda dolaşıp yemek filan yidiler.

BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN


28 Ekim 2009 Çarşamba

TARİHTE BUGÜN

28 Ekim 1964: Magazin mecmualarında ilk kez "Geçitiğimiz yaz kimin selüliti var idi?" haberi yapıldı.



28 Ekim 1953: İlk rögar kapağı vakası yaşanmak üzere oldu. Bir vatandaş, açık bırakılan rögardan düşeyazdı.


28 Ekim 1977: Rus milyarder İvan Petroviç ve karısı İlayda Petroviç'in 6. çocukları Nadya dünyaya geldi. (En sağda, 2 cm olan)

Necip Aptioğlu

ATÖLYE ROBOTİK BAŞLIYOR


Detaylar içün resmin üzeine tıklayınız e mi annem.

NASI YANİ HAFIZ? HEM DOMUZ GRİBİNDEN KORKUYOSUN HEM DE... Bİ SİGİGİT UÇAN TEKME ATTIRTMA İNSANA!


Sigaramı yakar giderim!

BÜYÜK tartışmalara ve protesto gösterilerine neden olan sigara yasağı, esnafı zor durumda bırakmaya devam ediyor. İşletmecilerin müşteri sayılarında büyük düşüş yaşanmasının yanı sıra, yeni yeni sorunlar da ortaya çıkmaya başladı. Bunların başında, bazı uyanıkların sigara yasağını kötü emellerine alet etmeleri geliyor. İstanbul’daki kafe, bar, lokanta ve restoran işletmecilerinden son günlerde çok sayıda şikayet gelmeye başladı. İlginçdolandırıcılık şöyle gerçekleşiyor:
YE, İÇ, KAÇ TAKTİĞİ
Müşteri olarakmekana giren şahıs, siparişleri veripmasasını bir güzel donatıyor. Yemeğe başlamadan önce, ‘Kapıda bir sigara içeceğim’ diyerekmasasından ayrılıyor. Sigarasını içtikten sonra yerine dönüyor ve yemekleri afiyetle yemeye başlıyor. Bu sırada garsonlarla ve işletmecilerle ‘sigara yasağının ne kadar yanlış olduğuna’ dair koyu bir sohbete girişip, güven kazanmaya çalışıyor.‘Kapılarda sigara içmek zorundamıyız’ diyerek yakınmalarda bulunuyor. Bu arada karnını bir güzel doyuruyor. Masadaki yemekler bitmek üzereyken de sigara bahanesiyle dışarı çıkıyor ve hesabı ödemeden kayıplara karışıyor. Bir sürebekledikten sonra müşteriye bakmaya giden işletmeci, yerinde yeller estiğinigörünce başına geleni anlıyor. (Habertürk)


MÜZE BEKÇİLERİ ŞADAN VE SABRİ


- Az kilolu oldu lan Sabri... Alçıya fazla abandın sanki. Bööle varil gibi değildi bu...
- Çok gonuşma len! Şişman olmuşmuş. Düngece koca dötümle ben çarpıp devirdim sanki heykeli. Model olaraktan seni çalıştık mecburen. Sen gene bana dua et, hiç olmazsa alçıyla felan heykeli ayağa kaldırdım. Elleme davar gene devirecen lan!
- Tamam kanka baarma haklısın. Allah vere de Müdir bey heykelin göbek yaptığının farkına varmasa...

OLM LAN HARBİ HAVA SOĞUDU HA! ISTICI REKLAMLARI FELAN GÖZÜMÜZÜ KANIRTMAYA BAŞLADI ORDAN ANLADIM BEN DE. YOKSA DONLA OTURUYORUM KLAVYENİN BAŞINDA.


TALİHSİZ ASTRONOT TAYFUN'UN 1 ve 2 NUMARALI MACERALARI AYNI ANDA. ÇEKİLİŞ YOK KUPON HİÇ YOK. BUYUR DAKKASINDA BAG!




YAVRIM... GRİP TATİLİNDE DERS ÇALIŞIN DİYE EVE KAPADILAR SİZİ. OYNAMA ONLA BUNLA ÖDEVİNİ YAP KİTABINI NEYİM OKU. A BENİM EŞEK EVLADIM.


27 Ekim 2009 Salı

winnie the pooh'da son durum!


DÖRDÜNCÜ KÖPRÜ PİKNİK ALANI OLARAK YAPILICAK!

VAY EFENDİM "KÖPRÜLER TUZAĞI" ŞEHRİ BİTİRİYOR, YOK ÇEVRE YOLLARI KALAN YEŞİL ALANI YOK EDİYOR DİYEN MAKSATLI BAZİ BİRTAKIM ŞEREFSİZLERE: DÖRDÜNCÜ KÖPRÜ YEŞİL ALAN OLARAK YAPILACAK, LALELENDİRİLİCEK. BUNA NE DİYCEKSİNİZ BAKALIM. YAA SUSARSINIZ İŞTE BÖÖLE. BUYUR BAK PROJEYE. DIŞ MEMLEKETLERDE ÖRNEKLERİ VAR BUNUN. AMA NEDİR; ORANIN AHALİSİ İNSAN. SENİN GİBİ ONA BUNA CAVCAV ETMİYOR, GİDİYOR EN AZ ÜÇ ÇOCUĞUYLA PİNİĞİNİ YAPIYOR.








4207 SAYILI KANUNA AÇIKÇA MUHALEFET EDEN KÖTÜ KADIN ŞERMİN SANA SESLENİYORUZ BURDAN: MOK İÇ!


PART TAYM İŞ SAHİBİ OYTUN İŞYERİNE GİTMEK İÇÜN HAZIRLANDIĞI ESNADA GÖRÜKÜYOR BU RESİMDE


AYI KARDEŞ SABAH TRAFİĞİNDE


GÜNAYDIN SEVGİLİ BAG OKURLARI


26 Ekim 2009 Pazartesi

SIKILHAN TATİLDE!

- Alo Sıkılhan koçum naaber. Hırgürkan ben, sıhatin sağlığın yerinde inşallah... Yanlış anlama sırf bunun için aradım, sağlığın yani. Bakma sen her mafyada “reis” dediğimiz zirvedeki adam hep yalnızdır. Ara sıra en yakın adamına bile fena muamele darp felan yapmak zorunda kalır... Sen iyisin ya sevindim buna. Aman kendine iyi bak, fitamin narenciye, bol sıvı... Ara sıra istirahatine vakit ayır....Bünye sağlam dursun.... Tamam mı canım, akıllı olun. Bak sen okuldan aradığım 450inci kişisin... Sonra “bünye zayıf, grip olabilir, okulda saçılmasın şeklinde Milli Eğitim Bakanlığı Tamimlerine uyarak okula gelmezseniz, fena olur. Maske takınıp sokakta yürüyün, onla bunla öpüşmeyin, tokalaşmayın, dezenfekte olun, delikanlı olun. Öööle kıldan tüyden hastalıklarla kimse okula gelmezse bizim kantin nası iş yapcak. İhalesiydi, rüşvetiydi, haracıydı... Nası ödüycez bunnarı?... Size güvenip bir yatırıma girdik. Üstelik pederin yeni aldığı füme camlı siyah Doblo’nun taksitleri var daha. Delikanlı olunucak, dezenfekte olunucak, düzenli olarak okul kantininden alışveriş edilicek, o kadar! Bak ben diyeceğimi dedim, kantine devamsızlık eden olursa suratınıza taktığınız o grip maskelerini tek tek yırtıp kimliğinizi tesbit eder darp üstüne darp yaparım....

DOMUZ GRİBİ KÜRESEL EKONOMİYİ DE ETKİLİYO HALİYNEN!


DEPREMDE, EKONOMİDE FELANDA FİLANDA HER KONUDA OLDUĞU GİBİ "BİLİMADAMLARI" DOMUZ GRİBİ KONUSUNDA DA Bİ TÜRLÜ ANLAŞAMIYOR

AT SEN O NİŞANI KIZ SEVİM.... BÖÖLE YÜZÜK TAKAN HERİFTEN HAYIR GELMEZ. BELLİ AYYAŞIN TEKİ PZEVENK! HA EL HİJYENİ İÇİN TAKTIYSA O BAŞKA