31 Ağustos 2007 Cuma

“Hakan Aysev” Az Biraz Kaçıl, Medyada Bize De Yer Aç!

ARYACI BAYANLAR DA AMME HİZMETİNDE: “OPERAYI BİZ DE SEVDİRMEK İSTİYORUZ, GEREKİRSE AĞIRLIĞIMIZI KOYARIZ!”


TİMPANİ SANATÇISI PUSAT OMEGADÖT DE ARZULU: “EKSİĞİM YOK FAZLAM VAR”
Yazan: Alper Atalan

Asırlar Ötesi Şok: “Dilini Öyle Yapmak Genetik Diilmiş!”

ASIL DİLİNİ BÖYLE YAPMAK GENETİKMİŞ!... MAL GİBİ KALDIK TABİ ÖYLE BUNU GÖRÜNCE... HAYIR ÖTEKİSİNİ YAPAMAZKEN Bİ DE BU ÇIKTI...

Yazan: Alper Atalan

Diş Etlerine Tayland Masajı Yapabiliyor…

MANYAK Bİ DİŞ MACUNU... AĞIZLARDA EŞSİZ FERAHLIK, DENTAL VE ORAL HEYECANLAR ŞEYSİ...

Yazan: Alper Atalan

Bir numaralı köpek düşmanı Muhlis Bey Diyor Ki: Truva Cimsi Köpöklel çıkdı, tikkat... İçimize giriyollal.




yorum yapamıycaz: İkibin şişe şampanyayı açtıran kim?

Geçtiğimiz akşam Serdar Ortaç ile birlikte 'Korkma Kalbim' parçasını söyleyerek düet yapan Bengü geccenin sonunda ünlü playboy Murat Cevahir ile birlikte Sortie'nin VIP kapısından elele çıktığı iddia edildi.Genç şarkıcı geçtiğimiz günlerde Mersin'de bir gecce kulübünde sahne almış sahneye ismi sır gibi saklanan bir işadamı 2 bin şişe şampanya göndererek kırılması zor bir rekora imza atmıştı. Bengü'ye bu şampanyaları gönderenin Murat Cevahir olup olmadığı ise merak konusu oldu .

Hürriyet Gazetesi'nden










Sahte Estetisyen Dehşet Saçmaya Yelteniyordu. Allah’tan Durduruldu Da…

Fahrettin Rüceklibatur (43- 44’ten gün almış) adlı sahte operatör diplomalı bir insan evladı demeye dilimiz varmıyo şahsiyet sen kalk Buhurumelhemköy’deki villanı sahte muayenehane yap ondan sonra da milleti kasap edasıyla doğra. Hapislerde çürüyecek göreceksiniz. Aha da buraya yazıyoruz.

KIZIN KURSAĞINI BAĞIRSAĞINA BORUYLA BAĞLAMIŞ… VAY HAYVAN!

Neymiş efendim sindirim sistemine doğrudan kısadevre geçmişmiş de, her yediği yarıyomuş ama kalori şeytmişyomuş da… Buyrun hilkat garibesi biçare kızcağızın görünütüsüne bir bakın.

BÖYLE ANIRTA ANIRTA GERDİRİLİR Mİ? BU MU TIP YANİ!

Adam göz altı kırışıklıklarını gidericekken düştüğü hale bakın. Full girmişler zavallıya. Adamda da aslında var biraz, kardeş sür kremi. Kremi var bunun çıkıyo televizyonda. Di mi ama?

Yazan: Alper Atalan

“Bir Milyar Dolar” Değil, “Beş Sent” Yüzünden Yakalandı

GÖZÜ DÖNMÜŞ... BİR MİLYAR DOLARI BASMIŞ HERİF...

Fırsatçı Kalpazan; “Bir milyarı ittiriyodum ama gözüm döndü yanında beşlikleri de okutmak istedim. Pişmanım, zaafım yüzünden koca bir serveti teptim, ah eşek kafam” dedi.

ANTİKA BOZUK PARAYA RESMİNİ KAKTIRMIŞ...

Yazan: Alper Atalan

30 Ağustos 2007 Perşembe

Nasıl yani?


Biri Asparagas mı Dedi? Durun Orda, Hemen Geliyorum

HELLİN MYKONOS’TA YİNE TUVALETTE YAKALANDI!!!
PARTNER'İ KAÇTI AMA O KAÇAMADI...
Yazan: Alper Atalan

Medyatik Aşktaki “Ayrı Dünyalar” Krizi Aşıldı…

AHMET VE PELİN “TARZ YAPIP” ORTA YERİ BULDULAR

“Gamzeli Aşıkların” hatasına düşmediler. Temkinliler. Care about







Yazan: Alper Atalan

Öyle Çok Çakma Ki Bazı Amerikan Yasaları… O Kadar Olur…

WYOMING’DEKİ KADIN TUVALETLERİNDE PİSUVAR ELMECBUR

1879’deki bir kadın hareketi sonrasında elde edilmiş olan hak şu an geri alınamıyor. Kaldı ki, sadece pisuvar değil hacet de yaptırıma tabi. Yapmayana 5 ila 10 yıl hapis ya da 3 yıl aralıksız kamu cezası olaraktan tuvalet yıkama. “Elime Domestos’u alıp elaleminkini sileceğime, kendim yaparım hapis de yatmam” diyor sıradan vatandaş. Boynunu bükmeden.



NEW HEMPSHIRE NOTERİ BALAYINDAN ÖNCE BİLARDO TOPU GÖRMEK İSTİYOR

“Karımla renksiz ve sıradan bir seks hayatımız var, boşanmak istiyorum hakim bey” şikayetiyle mahkemeye başvuran İrlanda göçmeni Mc O’hara Pollack Puddinghale taa 1905’te ilginç bir kanunun da çıkmasına ön ayak olmuş. Müstakbel gelinler “Sekiz numaralı top sol alt deliğe, pijamalı dokuz siyahın ardından” diyerek mecburi pike atışlar yaptırıyorlarmış. Notlarımız arasında var. İçtihat olmuş vakdiyle.
ARKANSAS’TA EVCİL HAYVANLARIN SİLAH TAŞIMASI 8 AYDAN BAŞLIYOR.

Direkman böyle. Üstelik dört ay hayvan, dört ay da sahibi yatıyor hapiste. 1789 Fransız Devrimi sırasında ayaklanan Çeyen kabilelerini bastırmak için aslen uzman ranger olan İspanyol göçmeni Estevez De La Curta boz eşeklerine bağladığı dinamitleri gitmiş Kızılderililerin üstüne salmış. Hakim köfteyi çakmamazlıktan geliyor tabi, hayvana veriyor cezayı. Bunun üzerine uyanık kabile reisi İnka göçmeni Uhuna Kayanyıldız kabilesindeki öküzlerin boynuzlarına alevli ok bağlayıp saldırıya geçiyor. Yeni Villagenköy sakinleri yanıp tutuşma afiresindeyken mahkemeden karar apar topar çıkıyor. Şimdi sekiz ay. Kedi de buna dahil.

BALTIMORE’DA PARMAK ADAMLAR ENFİYE ÇEKEMİYOR
19yy’ın başlarında enfiye yasaklanıyor, çeken olursa da parmakları kesilip katran ve tüye bulanarak demiryolu raylarına bindirilip dolaştırılıyor. Aklıevvel bir Portekiz göçmeni Shiji Khan (anne tarafından Hintli) pire sirki için getirttiği parmak adamına Senato Binası önünde enfiye çektiriyor ve “Babaları kesersiniz, eğer keserseniz olay idama girer. İdam da yasak, girdi mi?” diye beyanat veriyor. Bunun üzerine idam cezası ile birlikte ilgili yasa kısa bir sürede Temsilciler Meclisi’nden geçiyor. Yasak sigara ve alkolü kapsamamakta.


YUKARI DAKOTA’DA YAPIŞIK YÜZLÜLERE 800 DOLAR 65 ŞİLİN ÇOCUK TAZMİNATI BAĞLANIYOR.
Eskimo göçmenlerinden Y K İsmoilo bu kanundan faydalanabilmek için estetik operasyonla kendine başka bir göçmen arkadaş bulup yüzlerini bir törenle birleştirtiyor. Ameliyat parası 8000 dolar. On ayda kendilerini amorti ediyorlar. Ondan sonra da hükümeti maaşa bağlıyorlar. 8000’i bankaya “kek parası” hesabına yatırıyorlar. İstedikleri zaman eski hallerine dönecekler. Aksi gibi kanun da değişmiyor mu size. Buyur burdan yak.

Yazan: Alper Atalan

29 Ağustos 2007 Çarşamba

dövme ettirirken tikkat


meali: elveda hayat, bu şişman p.ç sırtına aslında kartal dövmesi yapmadığımı anladığında kesin beni geberticek. , kedimi besleyin ve...

Beyin Tarlası

SIFIR SANİYEDE, TEK TIK'TA...



Yazan: Alper Atalan

yeni bi mizah dergisi


"Fashion TV Kızları" Bodrum Lokmasının Köpeği Oldu...

GEMİLERİNE DÖNMÜYOLAR, KARİYERLERİ BİTTİ, PODYUM DAR ONLARA...



Yazan: Alper Atalan

Bir "Gül" Portresi Daha...


Herkesi Kucaklarcasına, Kucakta Herkescesine...
Yazan: Alper Atalan


Alçak sesle oku:(




Birleşmiş Milletler İnsani Gelişim Raporu'na göre, okuma alışkanlığında Türkiye 173 ülke arasında 86'ncı sırada yer alıyor. Kitap okuma oranının yüzde 4,5 olduğu Türkiye'de yılda sadece 23 milyon adet kitap basılıyor. Japonya'da ise bir yılda basılan kitap sayısı 4 milyar 200 mil-yon. Avrupa Birliği ülkelerinde bir kişinin yıllık kitap harcaması 500 dolarken Türkiye'de bu rakam 2 dolar düzeyinde seyrediyor.
Bir yılda, ders kitapları hariç Amerika'da 72 bin, Almanya'da 65 bin, Brezilya'da 13 bin, Türkiye'de ise 6 bin 31 kitap yayımlanıyor.
7 milyon nüfuslu Azerbaycan'da kitaplar 100 bin tirajla basılırken, 75 milyon nüfuslu Türkiye'de bu rakam 2 bin 500 civarında.
KÜTÜPHANE FAKİRİYİZ
Halk Kütüphaneleri Dernekleri Bildirgesi'nde yer alan, Türkiye ve yakın nüfusa sahip AB üyesi ülkelerin verilerine göre de, Almanya'da 11 bin 332, Fransa'da 4 bin 8, İspanya'da 5 bin 209, Türkiye'de ise sadece bin 433 kütüphane var. Türkiye'deki 1433 kütüphanenin 267'si kapalı, yalnızca 400'ü kütüphane standardını taşıyor.
GAZETE DE OKUMUYORUZ



İngiltere'de, ortalama bir gazete olan günlük The Sun Gazetesi Türkiye'deki bütün gazetelerin toplam tirajı kadar satıyor. Türkiye'deki gazete okurlarının yüzde 85'i yalnızca spor ve magazin sayfalarını okuyor.

28 Ağustos 2007 Salı

Delirtme Mekanizması Öyküsü

Yağ Zehirlenmesi...

- Öh, pardon kulağınıza bastığım için üzgünüm Firuz Bey... Canınız acıdı mı?
- Acısa ne ehemmiyeti var beyefendicııım, emir buyrun kulağımı dibinden kesmekte bir an dahi tereddüt edersem namerdim! Af buyrun, hıyarlık bende, huzurunuzda eğilirken dengemi yitirip düştüm, bu eşşek kulağım pabucunuzun altına atıverdi kendini... Pis kulak...
- Reca ederim kulağınızı çekmeyin Firuz Bey... Yalvarırım böyle yapmayın...
- Aman beyefendi, o nasıl lakırdı öyle, siz kim yalvarmak kim... Firuz kulunuza latife etmeyin...
- Yalama ulan o kül tablasını... Sana diyorum Firuz!
- Kirli diye şeediyim dedim... Ama madem ki...
- Uzatma! Ağlama, yalandan ağladığını biliyorum. Seninle açık konuşacam Firuz... Bööle yalakalıklar istemiyorum... Benden önceki Genel Müdür’ü de senin delirttiğini biliyorum... Ama ben kararlıyım, delirmiycem...
- Benden çekinmenize gerek yok beyefendicim... Firuz kulunuz o kadar yağcı değil: Esas bizim dairenin kurdu Pamir’dir... Bundan önceki Genel Müdürü o yağlıyodu, çok şişirdi, adam kendini aynı anda hem Napolyon, hem Hitler sanmaya başladı... Ben normal yağcılık yapıyodum, Pamir ileri gitti...
- Vay köpek Pamir... Peki bi şey sorucam... Geçen gece evimde, banyoda, ben hapşırınca birisi “çok yaşa” dedi... Ben senin sesine benzettim. Sonra... Sonra... Nası söyliyceğimi bilmiyorum, klozete oturmuştum... Tanrım, çok ayıp... Nasıl desem, şey oldu...
- Af buyrun, klozetten bir el çıkıp, edep yerinizi kuruladı... Anladım... Pamir’in taktiği bu... Ben o kadar ileri gitmem, en fazla kül tablası yalarım... Siz yine dua edin beyefendi... Eskiden Vargın diye bi herif vardı... Zamanın Genel Müdür’ünü intihara sürükledi... Merhum, Vargın’ın suratına kezzap attıktan sonra kendisini vurdu...
- Nası yani? Ne kezzabı...
- Çok hüzünlü bir hikâyedir... Vargın çok ileri gitmişti... Genel Müdür’ün kişiliğini bozdu, ayağını filan yıkayıp, elceğiziyle ev yemekleri yapıyor, bir dediğini iki etmiyordu... Sonunda Müdür kendisini Vargın’dan başkasının anlamadığına, bir tek onun yanında mutlu olabileceğine inanmaya başladı... Ailesini dağıttı... Vargın’ı nişanlısından kıskanıp yüzüne kezzap attıktan sonra, kendine kıydı... Bu yüzden siz dua edin, yine yağcı kullarınız size insaflı davranıyo...
- Ben delirmem ama di mi?
- Estağfurullah beyefendiciğim, siz karakter sahibi bi insansınız, güçlüsünüz, akıllısınız... Böyle zayıflıklara pabuç bırakacak kompleksli birisi hiç diilsiniz...
- Öyleyim di mi?
- Tabi...
- Ben, ben güçlüyüm... Öyle yağcılık filan yemem...
- Yer misiniz?
- Asla...
- Tabi... İradeniz çelik gibi...
- Çelik gibi...
- Çelik gibi...
- Yok ööle delirmek filan... Ben işimi yaparım, herkes hakkettiğini alır, hakkettiği yere gelir... Klozet içinden edep yerime uzanacak elleri kırarım...
- Bittabi...
- Güçlüyüm ben... Atımı getirin... Şafakta sefere çıkacağız, Acem mülkünü imparatorluğumun sınırlarına katıcam, beyaz kaftanımı ütületin, kaftanın sol cebine fındık, sağ cebine kuru üzüm koyun, beslenme çantama yağlı ekmek, incir reçeli, Citan sigarası, pilli radyo, Sabiş ablamın bebeklik resmi, bilinçaltımı hazırlayın... Çifte gidicem...


Atilla Atalay'ın "uyuyamadığım" adlı kitabından alınmıştır.

Cezaevi Anılarını Fitness DVD’si Olarak Çıkartıyor…

ÜNLÜ MANKEN GÜNDEME BOMBA GİBİ BIRAKACAK!

Yazan: Alper Atalan



2120’ye “İbret_Olsun_Bana_Bari” Yaz Gönder

ANINDA “ACI AMA ÖĞRETİCİ” DERSLER CEBİNE GELSİN

Yazan: Alper Atalan

Hava durumu bundan sonra böyle


Süper güçlere yalakalık olsun diye "Kyoto Prokolü"nü imzalamazken, orman alanlarını yakıp "orman vasfını yitirdi" diye villacı esnafına satarken düşünücektiniz. Bundan sonra böyle, önce kuraklık, sonra sel... Globalleşiyoruz, küreselleşiyoruz, ticared yapıyoruz, diye ebesini miktiğiniz küre artık intikamını alıyor.

Özür Mektubu



http://www.superpoligon.org/

FLAŞ...FLAŞ...FLAŞ... TÜRBAN KAPAĞI OLAY OLAN LEMAN DERGİSİ'NİN YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ ZAFER AKNAR ÖZÜR DİLEDİ! AMA KENDİSİNE KÜFÜR EDENLERDEN DEĞİL, ANNESİNDEN! İŞTE AKNAR'IN SON TEHDİTLER ÜZERİNE ANNESİNE YAZDIĞI O DUYGUSAL MEKTUP.


Son türban karikatürü nedeniyle zor günler yaşayan Leman çalışanları gelen tehditler nedeniyle şaşkın. Derginin yazı işleri müdürü Zafer Aknar annesine edilen küfürler nedeniyle, annesine mektup yazdı. İşte Aknar'ın kaleme aldığı duygusal mektup. LEMAN DERGİSİ YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ ZAFER AKNAR'DAN ANNESİNE MEKTUP VAR...

Anneciğim..Özür diliyorum.. Haberin yoktur biliyorum.. Çalıştığım dergide-LeMan- “türban”la ilgili bir kapak yaptık...Bize çok kızdılar..Çok küfür ettiler anneciğim.. Demediğini bırakmadılar..Bundan en çok nasibini sen ve -arkadaşlarımızın annesi- aldı anneciğim..”Neden yaptınız a oğlum” dediğini duyar gibiyim..Ülkenin gidişatını beğenmiyorduk..Biliyorsun ki..bu sevgi senin verdiğin sevgidir.. Ah anneciğim…Kenarları tığla nakış nakış işlenmiş...Bembeyaz başörtünün altından sarkan bir tutam beyaz saçın, beni hep uzaklara götürürdü..kah bir bulutun üzerinden bakardım dünyaya..kah bir rüzgarın kanadından…hayallere dalar giderdim koynunda.. Anneciğim hep sana küfür ettiler..halbuki..derdimiz..demek istediğimiz, kızdığımız eleştirdiğimiz, senin karanlığı aydınlatan, parçalayan “beyaz tülbent”in değildi..En küçük çocuğun benim anneciğim…”Beni doğurmak istemediğini anlatırdın hep” .. “Doktorun bu çocuk erkek olacak!..” uyarısıyla kürtaj masasından kalkmıştın.. Ne kesin doğum tarihin belliydi, ne doğru dürüst nüfus cüzdanın vardı..İlk eğitimini almıştın.. zor yazar, zor okurdun..Tane tane inci gibi..Bayılırdım yazarken dudaklarından dökülen hecelere.. Üç kızın vardı anneciğim..Hiçbirini 15 yaşında evlendirmedin..Dualar okuyarak yatardık her gece..Din ve vicdan özgürlüğü sendin anneciğim..Erkek ve kadın ayırımı yapmadın..Üç kızına da yüksek tahsil yaptırdın..Çevreden gelen ,“evde kalacak bu kızlar, yoldan çıkacak” baskılarını aldırmadan, onca yoksulluğa karşın okuttun..Sen doğuştan, feministtin anneciğim..Çocuk yaşta evlenmiştin..Kul-köle olmasın erkeklere istedin kızların.. Ah anneciğim sana çok küfür ettiler “din adına, Müslümanlık adına”, belki..kulakların çınlamıştır..Elinden düşürmediğin Kuran-ı Kerim’i okuyordun belki o sırada..Sen Allah’a yakarırken gıyabında tecavüz ettiler sana anneciğim..Üç aylarda bile oruç tuttuğunu bilmeden, Kutsal gecelerde, gözyaşlarıyla yıkanan yakarışlarını duymadan..”Özür dileyin bizden” diyorlar anneciğim, özür dilenecekse bunu en çok sen hak ettin anneciğim.. Pamuk gibi, nakış nakış işlenmiş, gülsuyu kokan başörtünle, bizi aydınlattın, okuttun..Elimize kalem tutuşturdun..Beyinlerimizi ışıkla doldurdun..Üniversitelerde okuttun..Namus nedir..Gurur nedir..sen öğrettin..Başımızı öne eğdirmedin...Bugün beraat kandili anneciğim..Sana küfür edenlerin günahları bağışlanır belki..Sen cennetliksin anneciğim…Benim yüzünden sana edilen küfürler için özür diliyorum anneciğim..

Zafer Aknar (Leman dergisi yazı işleri müdürü )

Medyahorozu

Mafya Çoluk Çocuğun Önünü Açtı!...


OKUL SERVİSİ İHALESİ KANLI BİTİNCE…





İŞ BAŞA DÜŞTÜ...




Yazan: Alper Atalan

27 Ağustos 2007 Pazartesi

"Rock And Coke" 2007'nin Dövmeleri Belli Oldu...

YA BÖYLE BİŞEYLE GİDİN YA DA HİÇ GİTMEYİN!
1) BİLADER BACIMI GÖRDÜN MÜ BURALARDA?






2) 35 MAT’IN YANINA 25 TÜRKÇE KOYUCAM, GÖRÜCEN







3) Bİ KUKU TURKA İÇİNEBİLİR MİYİZ?







4) AAA SEN DE Mİ İCLAL AYDIN OKUYOSUN, İLGİNÇ






5) TARZİYOOO, BAKSANA LAN AŞMIŞ MIYIM BU SEFER?






6) İYİ AİLE KIZIYIZ HERALDE, FAZLA SIRNAŞMASAN DİYORUM…






7) NE TÜKENMEZ KALEMİ LAN DÖVDÜRDÜM DİYORUM GERÇEK BU!





8) ACIDI BİRAZ AMA ÖPERSEN GEÇER BELKİM…


Yazan: Alper Atalan

Söndürme uçağından daha ucuz.

Orman Yangınlarına karşı Söndürme fili getirtiliyor...


Hızla yanarak orman vasfını yitiren (Villalık 2B arazisine dönüşen) topraklarımız için uçaktan bile ileri en son ilmî teknikle mücadele edileceği bildirildi.
Buna göre: Evvela ihaleyle bir fil alınacak, ardından hayvana ihale ile su yüklenecek

Daha sonra ise adı geçen su dolu file evvela bir üst yazı ile yangın çıkan görev yeri tebliğ edilecek ardından fil ihaleyle bir tramboline (zıplatan branda) ve/veya mancınığa (İri sapant) konulup olay yerine fırlatılacak...







Beyaz Oyunu Kazanır!!!!

Yazan: Alper Atalan