- Haa ya “cayır” diye ses gelmişti hakkaten, eheh…
- Gülme lan yoğuşmalı yavşak. Derhal o sahneyi unutuyosun. Herkesi tek tek arıyorum bu mevzuuda. Bu sır 6-C sınıfıyla beraber mezara gidicek. Peki, sekize giderken, ben örtmene defterden ödev gösteriyodum da hani, o esnada burnumdan bir kuru sümük pöt diye bembeyaz defterin üstüne düşmüştü, ibne örtmen bana “Olm mendilin yok mu senin” demişti…
- Tatak vak’ası. Hatırlamaz mıyım?
- Niye hatırlıyosun lan lavuk, onu da unutucaksınız.
- Şeyi hatırlıyım mı: hani beşinci sınıftaken karma aşı oluyoduk, sen aşı olmamak için görevli kadının kolunu ısırmıştın.
- Yok. Onu öyle hatırlama, “karı gibi ısırdı”şeklinde olmaz. Doğrusu: derhal sırayı devirip emniyetli bir pozisyon aldı, kalleşçe aşı saplamaya çalışan erkek şahısla saatlerce çatıştı. İlle hatırlıycaksan böyle hatırla.
- Ben seni toptan unutabilirim Hırgürkan. Derhal komut veriyorum bünyeye:Reset, format, donut, sen bu şahsı unut.
- Lan bırak şimdi Reset İvediği felanı, akara kukara yapma ben ciddiyim. İlerde âlemlerde iyice nam salıp Büyük Reis olunca, hakkımda bu tip çocukça söylentilerin “yok efenim insan yanı” maskesi altında kafalardaki imajımı zayıflatmak maksadıyla kullanılmaması içün unutucaksınız bu tip şeyleri. Alo… Anlaşıldı di mi? Alooo? Alo, orda mısın lan?
- Kimsiniz kardeşim? Hangi numarayı aradınız?
Bu Haftaki Leman Dergisi'den özetle