22 Ekim 2010 Cuma

SIKILHAN/ TÜKÜRÜK HOKKASI & TİCARED


- Alo Sıkılhan, dostum merhaba. Enes ben Enes Binsatar. Seni ticared edelim deye aradım, müsait misin çılgınca ticared etmeye, fütursuzca nefesnefese, nefis nefise...
- Ah be kardeşim şimdi kapattım be. Valla az önce aldım "Z Raporu" nu.
- Güzel bak şaka yapıyorsun, ifrahata kaçmadan gülüyorum ben de. Aramızda bir fikrii düzeyde bir alış veriş oluyor, bak bu da bir nevi ticaredtir. Yalnız tabii daha büyük düşünüyorum ben, antika işine gireyim diyorum Sıkılhan. Daha şimdiden Selçuklular'dan günümüze ulaşmış kündekâri işlemeli bir tahta kapı kanadı ve Memlüklüler'den kalma sedef kakmalı bir tükürük hokkası buldum...
- İyi de kime satıcan tükrüklü hokkayı? Hangi Memlükler tükürüyomuş peki içine o konuda bi bilgi var mı?
- Şimdilik haklısın, ha deyince satılmaz. Yeşil sosyete henüz jip ve alengir sitelerde ev almaya doyamadı. Jip jip nereye kadar? Terasında bostan, kenarında şifalı balık havuzu, köprü manzaralı felan kaç ev daha alacaksın? Elbet bi süre sonra klaasik sosyete gibi san'at eseri, antika felan biriktirmeye başlıyacaklar. İşte o zaman ticared turnasını iki gözünden birden vuracak bu Enes kardeşin.
- Yeni sosyeteninin Raffi Portakal'ı olayım diyosun, müzayede, antika, kuntika hee?
- Ben kimsenin Rafi Portakalı Stelyo Pipisi olmak derdinde değilim. Amacım ticared. Bir rızık vizyonu yakalayıp koymuşum önüme. Diyorum ki önümüzdeki on yıl içinde böyle olacak, talep artacak, yatırımımı edeyim, ortakçımı bulayım, mal toplayayım. Var mı sizin sülaleden kalma felan antika bişeyiniz? Kap kacak olur, enfiye kutusu olur, köstekli saat, varaklı ayna, kapı kanadı, pencere kulbu...
- Saray kamerası var bizde o olur mu?
- Seni ciddiyete davet ediyorum Sıkılhan. Davetiyeler iki kişilik, ananı da al gel! İnsanı sinirlendirme be kardeşim, saray kamerası nedir?
- Bildiğin kamera işte ya. Sarayda takılıymış hem de harem dairesinde takılı olanı bile var. Amcamgilin güvenlik şirketi Topkapı Sarayı'nın sistemini yenilediydi. Ordan çıkan eski kameralar tükkanında duruyo, saraya gece görüşlüsünü takmışlar...
- Bak Sıkılhan ünlü tüccarlardan Ebu Hüveyye ve beraberindekiler, yetmişdört deveden müteşekkil bir ticared kervanıyla Ihbıkâbad şehrine doğru yola çıkmışlar. Yolculuk yedi gün yedi gece sürmüş. Yolda kâh bir ateş yakıp çölün ortasında, kâh bir handa molalar verip konaklamışlar. Bütüün bu yolculuğun yedi gün altı gecesi boyunca Ebu Hüveyye çocuklar gibi şenmiş. Esnaf arkadaşlarıyla, yüksük oyunu, saklambaç, uzuneşek, ense patlatmaca, el kızartmaca oynamış; onlara komikli kıssalar anlatmış, bulmacalı mâniler söylemiş.
- Yakışır Hüveyyeme... Azcık eğlensin tabi, hep ticared hep ticared, nereye kadar?
- Bi dur Sıkılhan, az mikilik yapma yaa. Hayat böyle gider mi? Sayın Mickey Mouse dışında çoluğunun çocuğunun rızkını mikilikten temin eden bir kişi dahi gösterebilir misin? LCV? Evet, lütfen cevap veriniz... El cevab: tıss... Bak ne anlatıyordum, onu da unutturdun.
- Ebu Hüveyye çölün ortasında kayışı koparmış...
- Hah... Gülmüş eğlenmiş buuu. Gelgelelim yedinci gece aniden durulmuş, yemeden içmeden dahi kesilip deriin düşüncelere dalmış. Beraberindekiler sormadan edememiş "Yaa Hüveyye, tüccarların sultanı, neyin var, tabağına dokunmamışsın, yoğurtlu baklan öylece duruyor. İçimizden biri bilmeden seni incitecek bir laf mı etti?" Ebu Hüveyye, o vizyon sahibi büyük tüccar durmuş ve demiş ki; "Artık ciddi olmak zamanıdır, yarın ticared edeceğiz. Tamam yedi gün altı gece güldük eğlendik, amma o orda kaldı. Çünkü dostlarım, ticared büyük ciddiyed ister"...İşte sen ve senin zihniyyetindekiler bu yüzden kaybediyorsunuz Sıkılhan, ciddi değilsiniz... Alo, orda mısın? Alo... Yine suratıma mı kapadın? Ciddi kapadın mı lan?

* * *

- Alo Sıkıl... Ben Hırgürkan. Olm adam topla koş gel lan, abim kendi kendini dövüyo. Kendisinden bi türlü ayıramıyoruz lavuğu...
- Nasıl ki bu?
- Valla annemin anlattığına göre sabah tıraş oluyomuş bu. Aynada kendini birine benzetmiş. Emir Kusturika felan olduğunu tahmin ediyoruz. Önce lafla sataşma olmuş, sonra olaylar gelişmiş. İki sattir evire çevire dövüyo kendini. Alo, sen daha niye hatta duruyosun lan kapasana. "Fırla gel" dedik di mi sana şerefsiz!