25 Ekim 2011 Salı

VELİ GÖÇER'DEN DOSDOĞRU İNŞAAT'A... BİYERDE Bİ EĞRİLİK, Bİ SAHTEKARLIK Bİ HIRSIZLIK VAR AMA...

BAG YORUM: Yalova depreminde yüzlerce kişinin öldüğü konutların müteahhidi geçenlerde tahliye olan Veli Göçer'di. Belki de sırf soyadından dolayı, kendisine ruhsat veren, inşaa halindeyken binaları düzgün denetlemeyen bir sürü "yetkili" yerine; çöken onlarca kamu binasının yani devletin ihaleye verdiği binanın inşaatını yapan, bunları denetlemekle, onaylamakla görevli olanların adı yerine o zamandan aklımızda bir tek Veli Göçer kaldı...
Gerçekten de "Göçer" soyadı bir "inşaatçı" için riskli bir ad. Bilemeyiz, belki de idda edildiği gibi sırf bu yüzden "günah keçisi" ilan edilmiş bile olabilir. Aradan geçen yıllar içerisinde görüyoruz ki sektör bu işe uyanıp "Dosdoğru İnşaat" diye isimler bulmuş kendine. Kuşkusuz işini dosdoğru yapan da vardır. Ama sonuç ortada. Çöken binalar arasında yine bir çok kişinin topluca barındığı Yurt Kur'a ait öğrenci yurdu, cezaevi, okul öğretmenler lokali de var...
Bir gözde müteahhit çıktığı reklamda "Yapamazsın dediler, yaptım oldu" diyordu.
Kendi adıma cehalete övgünün bu altın çağında, asfalt ve betonun az kaldı ekmeğe sürülüp yedirileceği şu günlerde değil adı geçen müteahhite kimsenin kimseye "yapamazsın" deyeceğini sanmıyorum.
Yaparsın olur hakkaten. Ama böyle olur...