BU, MİZAH YAZARLARI TARAFINDAN ÜRETİLEN BİR BLOG OLUP GAZETE ALINTILARI DIŞINDA YER VERİLEN HABERLER GERÇEK DEĞİLDİR.MİZAH ANLAYIŞI AYIRT ETME YETİSİ HENÜZ GELİŞMEMİŞ OLANLAR İÇİN ÇEŞİTLİ SAKINCALAR İÇERİYOR OLABİLİR. SİTEYE KATKIDA BULUNAN KİŞİLER, SAYFANIN SAĞ ALT BÖLÜMÜNDEKİ KÜNYEDE BELİRTİLMİŞTİR. TWİTTER'DA VE İNSTAGRAMDA HİÇ BİR ŞEKİLDE ŞUBEMİZ YOKTUR
27 Haziran 2013 Perşembe
1 Haziran 2013 Cumartesi
30 Mayıs 2013 Perşembe
25 Mayıs 2013 Cumartesi
22 Mayıs 2013 Çarşamba
NİHAT SIRDAR/ AKŞAM: BU MEMLEKETTE
Hatay’da “Senin evinin bahçesinde cinlerin koruduğu 12 küp altın var. Onları çıkarıp temizlememiz için Suriye’den özel bir madde getiriyoruz. Gramı 3 bin 500 dolar” diye kafalanan, bu maddeden (ki sonra naftalin olduğu anlaşılmış o maddenin) 1 kilo kadar alan, “Cinleri kovmamız için nefesi güçlü hoca getirmemiz lazım. En az 200 bin dolar alır ama kesin kovar” denince o parayı da veren iş adamı var bu memlekette...
Suriye’den gelen hoca üst katta cinlerle kavga ettikten sonra aşağı kata gelip ölmüş bu arada.
Ölen hocayı 2 ay sonra Porsche Panamera’yla sokakta görünce bizim işadamı, olay patlamış.
Yani 200 bin dolara cinlerle kavga edip onları kovan ve ardından ölen, sonra dirilip kendine Panamera alan hoca var bu memlekette...
“Ben Türkiye’ye gelmeyi çok istiyorum. Ama yol param yok. Bana bilet parası gönder, geleyim, birlikte gezelim” isteğine inanarak muhabbeti kurduğunu sandığı Bulgar kızına daha sonra “Tam gelecektim annem hastalandı. Özel hastaneye yatırdım. 5 bin dolar yollar mısın” diye ayrıca para yollayan, bununla yetinmeyip daha yüklü bir parayı bankadan yatırmak isterken kendisini uyaran ve dolandırıldığını söyleyen bankacıya, sivil polise ve hatta savcıya inanmayıp parayı yollayan adam var bu memlekette...
Menekşe’den kiraladığı sandalla Marmara’ya açılıp, dalgaların sallamasına rağmen elindeki lazeri Atatürk Havalimanı’na inişe geçen ve saatte 250 km hızla ilerleyen uçağın kokpit penceresine denk getirip pilotun gözünü bozan adam var bu memlekette...
Rize’de balıklar yumurtlasın, dalış eğitimi yapılabilsin diye eski bir donanma gemisini batırmak üzere satın alıp batırılacak mevkiyi belirleyen, sonra burada tören hazırlıkları yapan, ardından fırtınalı denize rağmen motorsuz gemiyi çekerek tören alanına getirmeye çalışırken asıl batması gereken yerden 3 km uzakta “yanlışlıkla” batırmayı başaran, ardından “Doğal batma oldu” diye açıklama yapan “yetkili” adamlar var bu memlekette...
“Şu duvarı yıkayım. Evin salonunu büyüteyim daha ferah olsun” diye düşünüp balyozla bu işi yapmaya üşenen, “Dinamitle bir seferde patlatırım. Uğraşmaya gerek kalmaz” diye bütün mahalleyi havaya uçuran adam var bu memlekette...
“Reyhanlı saldırısıyla bağlantınız olduğunu tespit ettik. Ama sizi bu soruşturmadan kurtarabiliriz. Bankadaki bütün paranızı çekip tarif edeceğimiz parka götürün, arka taraftaki bankın altına bırakın” yalanına ve buna benzer akla hayale gelmeyecek telefon görüşmelerindeki yalanlara inanan dekan, hakim, doktor, profesör, il başkanı, belediye başkanı var bu memlekette...
Ve sen hâlâ soruyorsun “3 yılda 666 kadın nasıl öldü, seçimlerde nasıl böyle oy çıkıyor, madem ekonomi iyi niye bu kadar borcumuz var, 53 kişi ölmüş niye hiç tepki yok?” diye...
Suriye’den gelen hoca üst katta cinlerle kavga ettikten sonra aşağı kata gelip ölmüş bu arada.
Ölen hocayı 2 ay sonra Porsche Panamera’yla sokakta görünce bizim işadamı, olay patlamış.
Yani 200 bin dolara cinlerle kavga edip onları kovan ve ardından ölen, sonra dirilip kendine Panamera alan hoca var bu memlekette...
“Ben Türkiye’ye gelmeyi çok istiyorum. Ama yol param yok. Bana bilet parası gönder, geleyim, birlikte gezelim” isteğine inanarak muhabbeti kurduğunu sandığı Bulgar kızına daha sonra “Tam gelecektim annem hastalandı. Özel hastaneye yatırdım. 5 bin dolar yollar mısın” diye ayrıca para yollayan, bununla yetinmeyip daha yüklü bir parayı bankadan yatırmak isterken kendisini uyaran ve dolandırıldığını söyleyen bankacıya, sivil polise ve hatta savcıya inanmayıp parayı yollayan adam var bu memlekette...
Menekşe’den kiraladığı sandalla Marmara’ya açılıp, dalgaların sallamasına rağmen elindeki lazeri Atatürk Havalimanı’na inişe geçen ve saatte 250 km hızla ilerleyen uçağın kokpit penceresine denk getirip pilotun gözünü bozan adam var bu memlekette...
Rize’de balıklar yumurtlasın, dalış eğitimi yapılabilsin diye eski bir donanma gemisini batırmak üzere satın alıp batırılacak mevkiyi belirleyen, sonra burada tören hazırlıkları yapan, ardından fırtınalı denize rağmen motorsuz gemiyi çekerek tören alanına getirmeye çalışırken asıl batması gereken yerden 3 km uzakta “yanlışlıkla” batırmayı başaran, ardından “Doğal batma oldu” diye açıklama yapan “yetkili” adamlar var bu memlekette...
“Şu duvarı yıkayım. Evin salonunu büyüteyim daha ferah olsun” diye düşünüp balyozla bu işi yapmaya üşenen, “Dinamitle bir seferde patlatırım. Uğraşmaya gerek kalmaz” diye bütün mahalleyi havaya uçuran adam var bu memlekette...
“Reyhanlı saldırısıyla bağlantınız olduğunu tespit ettik. Ama sizi bu soruşturmadan kurtarabiliriz. Bankadaki bütün paranızı çekip tarif edeceğimiz parka götürün, arka taraftaki bankın altına bırakın” yalanına ve buna benzer akla hayale gelmeyecek telefon görüşmelerindeki yalanlara inanan dekan, hakim, doktor, profesör, il başkanı, belediye başkanı var bu memlekette...
Ve sen hâlâ soruyorsun “3 yılda 666 kadın nasıl öldü, seçimlerde nasıl böyle oy çıkıyor, madem ekonomi iyi niye bu kadar borcumuz var, 53 kişi ölmüş niye hiç tepki yok?” diye...
21 Mayıs 2013 Salı
EMEK SİNEMASINDA OYNAYAN EN ACIKLI FİLM
"Başarıyla kotarılmış muhteşem bir senaryo" Daily AVM
"Yıllarca unutamayacaksınız" Yancı Cronical
"Yıllarca unutamayacaksınız" Yancı Cronical
20 Mayıs 2013 Pazartesi
8 Mart 2013 Cuma
6 Mart 2013 Çarşamba
11 Şubat 2013 Pazartesi
AZCIK MOLA
Bazı bir takım okumalı yazmalı yoğun işler nedeniynen, bloğa bi süre ara verilmiştir. Bu süre içerisinde BAG, 7435 gönderilik dev arşiviynen siz blog sakinlerine hızmet vermeye devam edecektir.
MÜDÜRİYET
9 Şubat 2013 Cumartesi
8 Şubat 2013 Cuma
7 Şubat 2013 Perşembe
6 Şubat 2013 Çarşamba
(Bag Özel) ÇILGIN PROJE KANAL İSTANBUL SAYESİNDE ARAZİLERİNİN DEĞERLENECEĞİNİ DÜŞÜNEN BİR GRUP KÖYLÜ KENDİKENDİLERİNE KANAL AÇMAYA ÇALIŞIRKEN BOĞULAYAZDI
(BAG Özel Haber) TARLALAR DEĞERLENECEK DERKEN BOĞULUYORLARDI...
"Kanal burdan geçerse bizim köv şehrin yükselen yıldızı, cazibe merkezi felan olur. AVM'ye otele doyarız. Yedi düvelden müteşebbis ecnebiye ev yeri satarız. Biz önden su yolu açalım ki, kanal mecburen burdan geçsin, talih kuşu başka köylerin başına konmasın" düşüncesiyle, dün kahvede toplanan bir grup Dıngırdabükü Köylüsü boğulma tehlikesi atlattı...
Şirin bir kıyı köyü olan olan Dıngırdakbükü'nde yaşanan olayda, köylülerden Potuk Osman'ın "Suyun yolunu çevirirsek kanalı mecburen burdan geçirirler. Neye başka kövler sebeplensin. Biraz vizyon sahibi olalım arkadaşlar. Büyük resmi görelim, bölgesel güç olalım gayrı, de haydi!" demesiyle kürekleri kapan köy sakinleri "Ya Allah, Ya bismillah" diyerek düğmeye bastılar... Ancak kısa süre sonra havanın lodosa kesip rüzgarın beş ila dokuz şiddetinde esmeya başlamasıyla boğulma tehlikesi geçiren kalabalık "Proje bi süre kadük kalsın madem" diyerek dağıldı...
5 Şubat 2013 Salı
1 Şubat 2013 Cuma
DÜNYANIN BARBİE TEMALI İLK RESTORAN'I TAYVAN'DA AÇILDI
Radikal'de yer alan habere göre;
Tüm zamanların en çok satan oyuncak bebeği olan Barbie, 54 yıllık ‘hayatında’ ilk günden beri modadan sinemaya kadar pek çok konuda ilham kaynağı oldu.
Oyuncak devi Mattel’in ikonik oyuncağının son olarak Tayvan’da bir restoran zincirinin girişimi olarak karşımıza çıktı.
Dünyanın Barbie temalı ilk restoranı Tayvan’ın başkenti Taipei’de açıldı.
Bu haber gazetede şuradan izleyebileceğiniz bir foto galerisi eşliğinde verilmiş. Ancak biz BAG olarak galeride yer verilmeyen restoranın mutfağına ait bir fotoğrafı ele geçirdik.
İŞTE O RESİM... İŞTE O... BAKIN O RESİM HANGİSİ.... BARBİ'Yİ HİÇ BÖYLE GÖRMEDİNİZ. BARBİGİLİ TANIYAMAYCAKSINIZ... İŞTE O RESİM. BAKIN O RESİMDE NE VAR...
Tüm zamanların en çok satan oyuncak bebeği olan Barbie, 54 yıllık ‘hayatında’ ilk günden beri modadan sinemaya kadar pek çok konuda ilham kaynağı oldu.
Oyuncak devi Mattel’in ikonik oyuncağının son olarak Tayvan’da bir restoran zincirinin girişimi olarak karşımıza çıktı.
Dünyanın Barbie temalı ilk restoranı Tayvan’ın başkenti Taipei’de açıldı.
Bu haber gazetede şuradan izleyebileceğiniz bir foto galerisi eşliğinde verilmiş. Ancak biz BAG olarak galeride yer verilmeyen restoranın mutfağına ait bir fotoğrafı ele geçirdik.
İŞTE O RESİM... İŞTE O... BAKIN O RESİM HANGİSİ.... BARBİ'Yİ HİÇ BÖYLE GÖRMEDİNİZ. BARBİGİLİ TANIYAMAYCAKSINIZ... İŞTE O RESİM. BAKIN O RESİMDE NE VAR...
31 Ocak 2013 Perşembe
30 Ocak 2013 Çarşamba
29 Ocak 2013 Salı
HAFTANIN LEMAN'INDAN ÖZETLE SIKILHAN
- Alo
Sıkılhan Öflan, şey çağrı merkezinden Nurcall ben. Sanal alemi yeni saran
çı
lgınlık Farting'i biliyo musun? Esnerken burnununa dokanıp çektiğin resmi arkadaşlarına MMS ilen yolluyosun... Yıkılıyo sanal alem bunla, herkeş birbirine çekip çekip resmini yolluyo, oh çok çılgın...
lgınlık Farting'i biliyo musun? Esnerken burnununa dokanıp çektiğin resmi arkadaşlarına MMS ilen yolluyosun... Yıkılıyo sanal alem bunla, herkeş birbirine çekip çekip resmini yolluyo, oh çok çılgın...
- Bana
neing?
- Hayır
yani sen de çek yolla diye söylüyorum... Ne biçim sosyalsin olm sen? Hasta
mısın, bi rahatsızlığın mı var? Biraz kontör harca. Abonemiz olduğundan beri arayıp
bin tane yeni paket teklif ettik, milyon tane kampanya felan yaptık, hala Üçüçe
Götübüz Pakedi'ndesin. Bi kuruş aştığın yok... Genç adamsın lan, hiç mi canın
çekmiyo planking, hebbing, kudding modalarını felan. Kendine şekil yapıp sağa
sola resmini yollayarak kontör harcamayı hiç mi arzulamıyosun? Aş lan pakedini,
bizi çıldırtma...
- Oh
hakkaten çok çılgınsınız...
- Dalga
geçme Sıkılhan Öflan. Bari sağa sola boş SMSler MMS'ler felan at... Emptying
modası bu. Hadi bari bööle bişey olsun, sanal alemi saran yeni çılgınlık olsun
bu: Empying...
-
Boşver.
- Olm
senin gibiler yüzünden mobbinge uğruyorum lan iş yerinde. Supervisorumüz
Dazlaksun Bey "Ocak ayı hedeflerinize ulaşamadınız Nurcall Hanım. Hala
faturasını şişiremediğimiz aboneler var" diyerek ensemde boza pişiriyo...
-
Cooking...
- Shutup
Sıkılhan. Espiri yapılcak bi durumda diiliz. Dazlaksun Bey beni işten atarsa
yerime gelen "paket satıcısı" benden çok daha yırtıcı olucaktır, bunu
aklından çıkarma. Neyse beni bi kenara bırakalım. Yine sana geliyorum, burdan
kayıtlarını inceledik, anneni saymazsak arada Bunalgül Peremecioğlu diye dişi bir
abone arıyo, onla da en fazla iki dakka konuşup kapatıyosun, hiç kontör
harcanmıyo...
- Oha...
Gireydiniz özel hayatıma...
- Ne özel
hayatı ibiş? Güldürme insanı Sıkılhan. Saf mısın sen? Gayet de yasal bi şekilde
ciğerine kadar kurcalayabilir seni şirketlerimiz. Sen onları kurcalamaya
kalksan "ticari sır" ama; dokunamazsın ahahaha... Konumuza dönelim.
Sen bu Bunalgül Peremecioğlu'ynan pek anlaşamıyosan başka bi kız arkadaş
yapalım sana...
- Ne bu,
pezemenk pakedi mi?
- Ağzını
topla. "Serbest piyasada kısa vadeli bir yatırım" diyelim biz buna.
Win- win olayı bak.: Sen yeni bi kız arkadaşa kavuşucan, yeni kızla "nbr,
nolsun, aşkısı ytyom ben, kalktın mı bebişim" diye SMS'in kontörün dibine
vurucaksınız, biz de kazanmış olucaz. "He" de, en SMSken, en
yazışkan, en paylaşkan karıyı ayarlıyalım sana, her yöne bütün paketleri
patlatın...
-
Geberin, gözünüzü toprak doyursun...
* * *
- Allo
Sıkılhan Bunalgül ban. Bişi söölicam, ya Dombazcium Alışveriş Merkezi'ne
gelebilir misin heman, burda babaannemi kaybettik biz...
-
Dombazcium diye bir AVM'mi var? Neden oluyo bunlar?
- Ya
evet. PotukMoll ile Sorbium AVM'lerin hemen yanında.
- Peki
babaanneni Dombazcium'um da kaybettiğinizden emin misiniz? Belki yandaki
AVM'lerden birinde unutmuşsunuzdur...
- Ya
işte tam olarak bilemiyoruz. Burda Dombazcium Güvenlik'ten Torhan Bey var
yanımda telsizlen heryere haber salıyo şu an. Çok kayboluyomuş burda
babanneler. Torhan Bey "Başka AVM olsa bulamazsınız ama bizim
Dombazcium'un Securty Team'ı hiç bi Moll'da yoktur, kesin buluruz babanne
şahısı" didi. Kat 1 Otopark girişinde bi babanne bulundu ama o bizimkisi
diilmiş, Elfe diye bi kızın anneannesi çıktı. Bişi söölicam yiyecek katında
yemiş olmasınlar kadını. Ay neyse kapamam lazım şimdi, kat dörtteki bovling
salonunda bir yaşlı topların önüne çıkıyomuş, telsizden anons geldi, belki
bizimkidir. Hadi görüşürüz, babay...
28 Ocak 2013 Pazartesi
26 Ocak 2013 Cumartesi
24 Ocak 2013 Perşembe
Atilla Atalay Blog: UĞUR MUMCU'NUN ANISINA
Atilla Atalay Blog: UĞUR MUMCU'NUN ANISINA: SESLENİŞ Dağ gibi karayağız birer delikanlıydık. Babamız, sırtında yük taşıyarak getirirdi aşımızı, ekmeğimizi. Arabalar şırıl şırıl ışıklar...
23 Ocak 2013 Çarşamba
22 Ocak 2013 Salı
21 Ocak 2013 Pazartesi
18 Ocak 2013 Cuma
LEMAN'DAN SIKILHAN....
- Alo
Sıkılhan Öflan Ben Şey Çağrı Markezindan Nurcall. Dakikası 12 kuruşa
"Üçüçe Götübüz Pakedi"'ne ilave 45 SMS 2GB internet taahüdünde
bulunmuşun bize ama Her Yöne Dakkası 23 kuruşa artı 100SMS ilave veya internet
pakedine geçmişin otomotik olarak. Derken "İstiyorum" yazıp 0231234 e
SMS atarak "Heryöne Liselim Pakedi"ne geçmişin... Ancak daha önce
bize "Dakikası 12 Kuruşa Üçüçe Götübüz Pakedi'nden askere gidinceye kadar
çıkmıycam" diye taahhüdte bulunduğun için, o paket de "Her yöne
Liselim" ve "Dakkası 23 Kuruş,artı, 100SMS ve İnternet"
paketleriyle beraber ücretlendirilmeye.... Ayy çok uzun... Her neyse, bize para
virecen Sıkılhan Öflan... Para vir bize...
- Geç
kaldınız... Sizden önce Kablolu Yayın ve Banka Çağrı Merkezleri ailemizi "Taahütlü
kampanya, ekstra paket, üyelik aidatı, işletim bedeli" filan diye kerkti.
Size bişey kalmadı, haciz geldi bana... Ben artık bankanın malıyım, sataşma bak,
bankanın yırtıcıları beni sana yar etmezler ayağından donunu alırlar Nurcall..
- Vay aç
gözlü yavşaklar... Oysa o para bize lazımdı, onunla anlaşılamaz bissürü yeni
paket geliştiricektik... Sen mezara kadar bizimdin Sıkılhan... Nasıl oldu, niyçün
onların tuzağına düştün? Zorla ekstra kart mı soktular, kapanmamış hesaptan
kalan 0.50 kuruşu 400 lira olarak karşına mı çıkardılar, nerenden ne para
ırıkladılar, niyçün sana haciz koydular?
- Valla bilmem. Onların da kendilerine göre hiç kimsenin asla anlamadığı paketleri, kartları, kampanyaları felan var. Durmadan yenisini çıkarıyolar, sonra seni ona geçiriyolar ama eskisini iptal etmiyolar, zorla okul tarafından açılan hesabı asla kapatmıyolar, bildiğin ibnelikler işte....
- Valla bilmem. Onların da kendilerine göre hiç kimsenin asla anlamadığı paketleri, kartları, kampanyaları felan var. Durmadan yenisini çıkarıyolar, sonra seni ona geçiriyolar ama eskisini iptal etmiyolar, zorla okul tarafından açılan hesabı asla kapatmıyolar, bildiğin ibnelikler işte....
- Seni
onlara yar etmeyiz Sıkılhan Öflan... Konuşmalarımız hizmet kalitesi geree
kaydediliyo biliyosun aha şuraya kaydediyoruz, zikerteriz o bankayı biz. Dağ
başı mı lan bura, kravatlı eşkiya mısınız siz aç gözlü dürrükler... Reklamlara
para döküp şöhretli yellozlarlan ibişlere milyar yedireceğinize müşterilerinize
üçer kuruşluk kıyak yapın. Müşterini zorla kerkip topladığın parayı artislere
yediriyosun, ne anladım ben bu işten? Bu kapitalizm bile diil; düpedüz
gerizekalı bir kötü kalp örneği anacım... Neye cart deye kesiyosun ki altın
yumurtlayan tavuğu. Bırak ufak ufak yumurtlasın yaşadığı sürece üç beş sana
yoldursun kendini. Olmaz böyle yamyam tezgah, nerden tutsan elinde kalıyo...
Vallahi olmaz. Tamam sistem bu; banka mikecek... Ama biraz insaflı olun be
kardeşim. Yuh...
- Ağzına
sağlık Nurcall... Bu sizin hangi pakediniz ya? Ne kadar delikanlı konuşuyosun
böyle...
- Yok yok
Sıkılhan sen merak etme... Alıcaz seni o bankanın elinden, yine bizim
olucaksın. Kurnazlık görmemiş o banka, dur bak biz onlara neler yapıyoruz, ne
paketler, ne tuzaklı taahüdler kitliyoruz... Sinirlerinden ellerindeki telefonu
dötlerine sokturucam ben onlara... Dur sen dur...
- Lan
hakkaten ya, birbirinizi her yöne kerksenize ne kadar güzel olur... Yolun
birbirinizi, ıstırın, cırmaklayın, habire para carc edin... Hadi Nurcalıma
benim, kim tutar seni, yol onlara, kuruş kuruş kitle...
-
Kravatlarından birbirlerine düğümliycem o dazlak finansçıları, "Buyrun ban
Şoksenam bankamız size nası geçirebilır?" diyen yayık ağızlı cadalozların
ağzını yırtıcam... Dağ başı mı lan bura, dağ başı mı? Sultan "tuttuğunuzu
kerkin" diye ferman mı verdi? Sahipsiz mi zannettiniz lan siz bu
tüketiciyi...
- Helal
sana Nurcall, kimsesizlerin kimsesisin... Yürü...
- Yiter
be, yiter! Tükettiniz lan tüketiciyi.
- İşte
bu...
- Kimle
dansediyonuz lan siz? Biz beş yıldır cezaevinde yatan, elini telefona süremeyen
gazeteci adama telefon faturası kitlemiş bi sektörüz. Sen kimsin de benim
elimden adam alıp haciz koyuyon... Nesin lan sen, neyin pakedisin? Esnafın
ekmeğiyle mi oynanırmış, şerrafsiz.. Dur bak dur, nası dikiyorum ben onların
ocağına 50 metre baz istasyonu kulesini...
-
Kapatıyım da savaş boyası sür sen Nurcall...
- Kapa
Sıkılhan'cım sana çok yazmasın canım benim. Kapatmadan seni "Mazlum
Pakedi" ne geçiriyorum ben. Kendi cebimden de 300 SMS ve 100MB internet
veriyorum Yalnız sen "İstiyorum, hakkettim ben bunu" yazıp 0231234'e
SMS atıcan... Merak etme sen Sıkılhanım, halden anlamak için burdayız, senin
için varız, seni çılgınca arzuluyoruz. Başka sektörlere yoldurtmayız seni...
Şevkatli, minik, bidi bidi ifak sevimli yaratıklarız, tatlı tatlı
kıpraştırıyoruz baz antenlerimizi, ıbbık ibidibidibi... Şeni gidi şeni...
Cici... Bebbiş... Kuti kuti...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)