22 Ocak 2014 Çarşamba

Ayşenur Arslan/ Yurt Gazetesi

(...)
“GEL ORTAKÇI OLALIM”Mizah dünyasının en parlak yıldızlarından biridir Atilla Atalay. Özellikle ‘Sıkılhan’ tiplemesine bayılırım. LeMan Dergisi’ndeki zoraki sohbetlerini hiç kaçırmam. Ha bire birileri Sıkılhan’ı arar, onu bir şeylere zorlamaya çalışır. Onlardan biri. ‘Enes’tir. Tam anlamıyla ‘Yeni Türkiye’yi temsil eden, ‘ticared aşığı’ bir genç olan Enes.. Telefon konuşmalarına kulak misafiri olalım. Bakalım size neleri, kimleri hatırlatacak!

- Alo Sıkılhan, Enes ben, kardeş. Nasısın, iyisin inşallah, ticared edelim mi? Beraberce bi miktar rızıklanmaya ne dersin? Nefsin siyah cip çekmiyor mu, doğru söyle, minik bir ihalen olsun istemez misin? Manzaralı bir kral dairesi, sultan balkonu, ipek ceked, halis organik pamukdan atlet ve don giymek istemez misin? Nefsimiz, istiyor da istiyor... Ah nefsi emmare.. Kardeş sana söylüyorum... Alo dünya nimetlerinden Sıkılhan'a, orda mısın Sıkılhan... Ehehhe...
- Ben telefona karşı nefsimi köreltip terbiye ettim Enes. Ordaki kırmızı düğmeye basıyorsun kapanıyor, sen de dene...
- Dur hemen kapama bu süper bi ticared buldum. Okumuşsundur çeşitli devlet dairelerinde yeni tabelalar yaptırtılıyor, T ve C gibi bazı harfler kaldırılıyor felan. Ben işin siyasetinde değilim, rızkıma bakarım. Madem ki bir toplu tabela değişimi işi var bunun bir de ticared ciheti vardır. İhalesini bulup girelim derim ben. Sökülen çıkma harflerle de ayrı bir ticared kapısı açılır, hurdaya verirsin, eritir yeni harf yaparsın, özlü söz yazarsın, yaparsın oğlu yaparsın. Ha ne diyorsun? Gel ortakçı olalım... Alov... Kapadın mı kardeş? Anca kapa sen zaten, iki harfi bi araya getiremez, versen iki koyun güdemez... Sorsan buna "be birader sen ne iş yaparsın vizyonun misyonun nedir?" diye El cevab: kapatırım! İyi o vakit kapa telefonu gitsin. Herkes büyük resmi görebilecek deye bişey yok tabi...