14 Temmuz 2007 Cumartesi

Kişi Başına Bir Yalnız Kitabından Sıdıka Seçmeleri 1

MARDUK SIDIKASI

- Kız Sıdıka, “Marduk gelicek” diyolar. Ortalığın tozunu al, mutfağı topla... Ööle dandini bostan yakalanmayalım, laf olur elalemin şeysine karşı... Şeysi... Sahi lan Sıdıka, sen bilirsin kim bu Marduk?
- 3600 yılda bir dünyadan görülen bir gökcismi anne, ayrıyetten eski Mısır’da bir tanrı.
- Bana bak yırtarım ağzını sağdan sola. Çapraz bulmaca gibi konuşmasana kız anneyle, insan gibi bi soru sorduk.
- Bu çok ciddi bi konu olabilir anne... Tee Sümerler’e kadar dayanıyo. Tam kesin olmamakla beraber bazı astronomlara göre Marduk adındaki gezegen tam 23 Aralık 2012 yılında bizim gezegene çok yakın bir geçiş yapıcak. Çekim gücü nedeniyle bir çok deprem, tusunamii ve...
- Ağzını hayıra dötünü bayıra aç kız! Tamam kapanmıştır Marduk mevzuu. Hâşa huzurdan kıyamet gününü sen ben nerden bilicez? Karıya toz al dedik, “Kıyamet kopucak” diye bahane uydurdu, iyi mi?
- İyi de anne çok ufak bi olasılık bile olsa ya gerçekse... Niye geriye kalan sekiz yılımızı toz alıp hoşur hoşur halı silerek geçirelim ki. Sen mesela, “Yarın kıyamet ortasından kopucak” deseler, en çok ne yapmak isterdin?
- Mürüvetini görmek istiyorum Sıdıka. Ana dediğin başka ne ister. İçkisi kumarı olmayan bi koca, iki de çocuk yapın, ööle tombalak tombalak koşuşsunlar evin içinde... Bir an evvel kur yuvanı yavrum, bak ben bugün varım yarın yokum.
- Yarın hiçbirimiz olmıycaz belki. Onu anlatmaya çalışıyorum. Sen de kalkmış “üreyiniz” diye komut veriyosun...
- Kız manyak daha sekiz yıl var dedin ya. Üç yaş koysan araya Mardukgil geldiğinde büyük çocuk üçe geçmiş olur, ufağı da çişini kakasını söylemeye başlar.
- Kıyamet günü kakasını söyleyip naapcak çocuk yaa...
- Sana çekerse kıyamete kadar söylemez tabi. Marduk dibine düşer. Altı yaşındayken bile yatağına naylon seriyodum ben senin, kaç kere kukuna çakmak tuttum bana mısın demedi, çişli kaltak noolucak!
- Sen anlamadın galiba anne, çakmak falan diil o gün herkesin orasına burasına kızgın lavlar püskürebilir. Ne diyorum sana o gezegen bizimkinin beş katıymış. Çarpışırsa ya da çekimine kapılırsak taş üstünde taş kalmıycak.
- Amerika düşünmüştür kız onu. Çarparlarsa bile kaskosu felan vardır bizim gezegenin.
- Vaktiyle istediğimde bana bi teleskop alsaydınız (bkz: Sıdıka-Öpücük Balığı- Fabrıga-sf 18 Evrenin Sırları) şu an konuyla ilgili bi çok gözlem yapmış olurdum... Ama nooldu, teleskop istedim diye kafama terlik yedim.
- Ya olduydu öyle şeyler bi tarihte... (Çot)
- Aha... Nooluyo ya? Ayıp artık ama anne be. Hadi eskiden ufaktım teleskoptan periskopa her şeyi bahane edip kafama terlik ekleştiriyodun ama kocaman bi insanım artık...
- Ben o terliği şimdi atmadım ki Sıdıka, tee o teleskopu istediğin zaman fırlattıydım. Beş altı yılda bi geri gelip tekrar yörüngene giriyo senin. (Çat) Al bak bu da 1989 yılında attığım bir başka terlik... (Çot) 91’deki güzel bir atışım... (Çot çot) Aynı yıl fırlattığım ikili bir çalışma, çifte terlik... Bu ise bir başka (çot)...

* * *

- Sıdıka kız... Alo, duymuyo musun, Samim ben. Gözün açılmıyo galiba annem fena girişmiş, duyuyosan elini kaldır... Kızım, böyle şeyleri bana söylesene, derhal zzna sıçıyım o çocukların.
- Hın? Hangi be abi? Ne çocukları?
- Mardukbeyli bi grup çocuk sana laf atmış felan... Ya da çocuğun adı Mahmut’muş ben tam bilemiyorum şimdi, annem karışık anlattı. Mahmut’la görümcesi...
- Yörünge...
- Neyse işte... Öyle laf atan falan olursa direk bana gel. Mevzuuyu anneme açarsan bi de ondan fırça yersin işte böyle. Geliceksin, “böyleyken böyle” diyceksin, dakkasında adam toplayıp linç edicez lavukları. Bak kızım şunu aklına sok, burası bizim tamam mı? Öyle dışarlardan gelip bacımıza, efendime söyliyim bi takım mukaddes değerlerimize laf eden biter. Burda laf atılmaz, bildiri dağıtılmaz. Mardukbey Minibüsü’yle gelirler, tabuta pinip geri dönerler. Olay bu, anlamayana anlatırız. Sahipsiz diil buralar Sıdıka...
- Allahım çarpsın yaa... Çarpsın, bitsin...