27 Nisan 2010 Salı

HAFTANIN SIKILHAN'I

- Sıkılhan, dostum merhaba, Enes Binsatar ben. Rüyamda Sinan Çetin'i gördüm bana "İstanbul'un kuzeyinden arsa kapat yaa Enes" dedi. "Üçüncü köprü cenuba (kuzey) yapılacak, arsa fiyadları yüz katına çıkacak" diye muştuladı.
- İyi hep beraber oraya gidin. Sizcil olun.
- Sen de gel "neolursan ol yine gel". Gel orada "Rûmi Bridge Konakları" yapalım, inşaata ortakçı ol, ticared et. Ticaredin olduğu yerde ferahlık vardır. Prodakt alıp prodakt satalım, rızıklanalım. Bir kerresinde Ayn Rand adındaki feylesof hanım, Nivyork şehrinde bir grub esnaf ile ticared içün...
- Ayn Rand kim lan? Hani sen hep Ebu Hüveyye'den ticared kıssaları anlatıyordun. Olaylar Ihbıkâbad ve Şudeybiyye şehirlerinde geçiyodu?
- Bilmiyorum Sinan Çetin rüyamda söyledigaliba, ulu bir ticared insanı olsa gerek. Herneyse, ben bu muştulu rüyadan sonra araştırdım hakkaten de üçüncü köprü diğerlerinin kuzeyinden geçecekmiş. Gerçi kapan kapmış amma birikmişin varsa hâla alınacak birkaç yer biliyorum. Nediyorsun "Rûmi Bridge Konakları" fikrime...Ya da Rûmi marka olarak kullanıldı, epridi diyosan başka bişe bulalım. Hem Sinan Bey bulmuş, ayıp olur, adam o kadar tüyo verdi rüyamda. Senin kafa çalışır, bi konsept bulsana. Prodakta albeni ve likidite getirebilecek bir isim, pazarlanılabilir, çarpıcı, vuruşkan, format atıcı, kulakta kalan, kulak memesini hafifce üfelerken ıscak nefes ve fısıltıyla içe dolan, ordan boyuna ve para, ıhıyyz, rehebbhınh, yeşil yeşil, matbaa kokusu. Hımhh. Ticaredh, ohh ticared... Ivıl ıvıl ticared.
- Rüyana gireyim orda konuşalım. Ben kapadım...
- Zevkin bu değil mi, telefonu kişilerin suratına çat diye kapamak. Bir renk bir, tad, hayattan bir emlak alayım, bir cip edineyim, bir zevk alayım yok. Kara, gri, tıkız, gabız, üretim yok, habra eleşdiri, para gazananı bir hor görmek, ticareti bir ayıp görmek. Priket gafalı, çirçeve zihinli... Hani ya modern çağın gerekleri? El cevab:tısss... Versem üç koyun güdebilir misin? El cevab; Ha kezâ, tıss. Affedersin, göt yani.

* * *

- Alo Sıkılhan, Enes ben dostum, Enes Binsatar. Yahu nasıl ettin de rüyama girdin. Hakkat, "girecem" dediydin ve girdin... Vallaha seni rüyamda gördüm...
- Peki, ne dedim sana yaa Enes?
- Yaa ne dediğin önemli diil, güzel güzel konuştun. Bana "Tamam oğlum, edin lan ticaretinizi neyinizi. Tamam 'Rızkın onda dokuzu ticarettedir' denmiş, peki. Ama geriye kalan onda bir için bir yaşam alanı bırakın, nefes alacak yer kalsın. Az yavaş, tıkanacaksınız lan" felan dedin.
- Tesadüf ama iyi demişim.
- Yav bırak, gel biraz akıllı ol. Bu bir yetenec, bir prodakt, bir ürün. "Girecem" dediğin insanın rüyasına girabiliyosun sen. Bu yepyeni bir mecrağ açar. Hedef kitleye uyku esnasında bazarlama edersin. Onar dakka arayla üryalara girip çıkar, ürünü gafaya, gafaya iyicce kazırsın, bilinçin altına girer girer çıkarsın.. Tüketici uyanır uyanmaz alışverişe koşar...
- Hızla kaybolmada tazı gibi ol...
- Etme gel, takındığın at gözlüğünü çıkar. Gabız, tıkız, kara ufuklu olma hayatın tadları, renkleri... Ben ol, kendin ol. Ünlü kadın feylesof Ayn Rand, Ebu Hüveyye...
- Okuduğunu yorumlamada titiz ol. Ya okuduğunu gerçekten anla ya da alçaklığına kılıf bulma, insan ol.
- E naabacan, sana rüyada bazarlama etme gibi bir yetenec verilmiş, onu mezara mı götürecen? Bu mudur? Prodakt buldum, götürüp gömeyim. E, kime yaradı senin yetenec? Kime gitti para? Busunız yavrım siz, ölü sevici. Canlı, fıkır fıkır, alışveriş edenden, yalım yalım yanıp sönenden, cıstak cıstak ritim içinde soyunma gabinlerinde üst baş diğiştirenden, sol şeritte kaptırıp gitmiş hızlı cipten, hareket eden konseptlerden tiskiniyursunuz. Hiç mi siyah film camlı cip istemez insan nefsi, hiç mi gayrımenkul biriktirmeyi arzulamaz? Nefs heves ile kavrulmaz mı sarı liraları yeşil dolarları üstüste dizip seyretmek içün. Led plazma içün, daha küççük ceb telefonu içün tutuşmaz mı? E öl ozaman hakkaten. Ünlü Sanatkâr Hayko Cepkin'in de seslendirdiği gibi; kosuym obey day. "Tüket, itaat et, öl". Ölün de tüketenlere yer açılsın, kuru kalabalık edip fitrinin önünü kapatmayın. Alacak vatandaş yaşasın.
- Sittir ol... Git lan ordan...
Bu Haftanın Leman Dergisi'nden