28 Nisan 2010 Çarşamba

Metrekareye üçer tane kötü emel, çirkin teklif, canavar ruh düşüyo...

Atilla Atalay'ın "Ebekulak" Adlı Kitabından

Sapıklar Geçidi...
- Avcılar sapığı, Yıldıztabya sapığı, Galleria sapığı, Örnektepe Atari Salonu sapığı, Şenesenevler sapığı... Sinop, Ayancık sapığı... İstanbul Ankara Karayolu kırkaltıncı kilometresi Kazan Geçidi mevkii sapığı... Prof. Dr. Mustafa İnan Viyadüğü sapığı, Gültepe sapağı sapığı... Poligon Mahallesi Yol Su Elektrik Lojmanları’nı geçince ilk soldan içeri Shell Benzin İstasyonu’nun karşısında kalan Bloklar sapığı... Lan bu ne biçim liste Sırrı... Bu kadar detaya ne gerek var... Sade sapığın semtini yazmak suretiyle bir liste yapılsa olmuyo mu?
- İyi de amirim her semtte birden fazla sapık olabiliyo... Misal veriyim, Ataköy 9. kısımda ayrı sapık var 8. kısımda ayrı... Şimdi hepsine birden “Ataköy Sapığı” desek sapık şahıslar birbirine karışmak suretiyle... Metrekareye üçer tane kötü emel, çirkin teklif, canavar ruh düşüyo... Naapalım mecburen detaylı liste yapıyoruz...
- İyi, iyi anladık... Asansör sapığı, ikiyle başlayan semtler telefon sapığı... Varil sapığı... Varil? Bu ne?
- Varil sapığı... Aniden çöp varilinden fırlayıp sabah çöp dökmeye çıkan ev hanımlarına tecavüze yelteniyomuş... Bi de ızgara sapığı var... Yol kenarlarında yağmur sularının aktığı ızgara kapaklarını aniden açıp; kurbanını ayak bileğinden yakaladığı gibi çukurun içine çekerek çirkin emellerine alet eden bir canavar...
- Yuh be! Vah ki vah... Bu memleketin iyice çivisi çıkmış artık...
- Çivi dediniz de... Çivi sapığı da var... Kurbanlarını gırtlağına on santimlik beton çivisi dayayıp zorla ırzlarına geçiyomuş...
- Tamam... Yeter, kafayı yiycem, sus! Yuh be kardeşim, zaman bu kadar mı kötü olmuş? Sapığın nerden geleceği belli değil... Asansörden çıkar, varilden fırlar, yağmur borusundan süzülür... Nası kollıycaz bilmem ki?..
- Esasen böyle olucağı belliydi amirim... 70 yıl sonra, bi ülkede aniden dokuzyüzlü telefonlarda isterik çığlıklar, iniltiler, geceyarıları kırmızı nokta, reklamlarda kot niyetine kalça göbek baldır bacak... Şişme kadınlar, boy boy vibratörler havalarda uçuşuyo... Hava durumunu izlerken bile ağır tahrik var... Ama eğitim yok... Baskı var... Alem göt olmuş, ortalık kaynıyo, anüsüne bereket... Flörtün orospuluk, mastürbasyonun günah diye bilindiği yerde ortalığa rasgele seks saçarsan aha böyle olmak suretiyle... Milletin gözü döner, yol ortasında birbirine durur işte... Her Müslüman mahallesinde bir salyangoz, bir semt sapığı... Esas bu zihniyeti yakalayıp çatır çatır, şööle kanırta kanırta..
- Ne diyorsun lan Sırrı kendine gel...
- Bu manyakları öper misin sabaha mı bırakırsın... Çatır çatır, şakkada... Yatırdığın gibi...
- Tutuklusun Sırrı... Sinirin bozulmuş... Tehlike arzediyosun... Rozetini ve silahını teslim et...
- Bi devireceksin... Lap lap şak... Şump...

SON DAKİKA SAPIK HABERİ...

(Hıbır Haberler Ajansı)... Gültepe Sapığı, tecavüz edilecek bir kurban bulduğu vaadiyle kandırıp Parseller Sapığı’na defalarca tecavüz etti... Böylelikle sapıklık müessesesinde değişim rüzgârları eserek, ilk kez bir semtin sapığı diğer bir semtin sapığını çirkin emellerine alet etti...
Semtlerinin sapığına tecavüz edilmesi üzerine galeyana gelen Parseller halkı, Gültepe Sapığı’nın göz altında tutulduğu nezarethaneyi basarak Gültepe Sapığı’nı linç etmek istedi... Ancak yetkililerin zamanında önlem alması üzerine linç işinde başarılı olamayan kışkırmış kitle; daha sonra otobüslere doluşup Sapanca’nın Maşukiye Semti’ne giderek o beldenin sapığını linç edip rahatladı...