- Şimdi baktım. Bizim semt Miami olmuş, tebrik ederim.
- Mizah bu değil Sıkılhan. Komik diilsin gençadam. Hümor, absürd, başka şeyler bunlar. Lütfen Serdar Turgut ve Art Buchwald’ı oku. Bunu senden rica ediyorum, evet. Ayrıca telefonu suratıma kapatman çok çirkin bi davranış. Anlıyorum, ergenlik, çileli bir dönem. Ancak, beni büyüyüp bahçenin çimlerini biçtikten sonra ekose oduncu gömleği giymiş karınla beraber barbekü yaparken anlıycaksın. “Lanedolası, annem ne kadar da haklıymış” diyeceksin. O yooo! Ben o zaman cumaları bingo oynamaya giden yaşlı bir kadın olacağım ve evet, seni affetmeyeceğim. Evet!
* * *
- Allo Sıkılhan, Bunalgül ban. Bak ne diycam: karar verdim, Türkiye’nin Oprah’ı olucam ban…
- Zenci mi olucaksın yani?
- Biz onlara “Afroamerikan” diyoruz aşkım. Ben format olarak yani. Konuk alıcam, sorular sortucam…
- Ben de Afroamerikan sayılırım…
- Ne gibi yaniğ? Afroamerikan derken?
- Fiziksel olarak. Allah vergisi… Hani fıkralar var ya. Sonunda bir afroamerikan çıkar fıkra kahramanlarının alayını sıradan geçirir…
- Sen önce insan ol, hayvanlar odası asbaşkanı. Yiğıvrançlarca kere yiğıvğıvğıvrançsıaaaaan!
Leman Dergisi'nden özetlenerek