4 Mayıs 2010 Salı

HAFTANIN SIKILHANI

- Alo Sıkılhan, merhaba dostum, Hırgürkan ben. Hırgürkan Yırtıcı... Yırtıcı Gourup Dünya Başkanı... Bi dakka seni beklemeye alıyorum. "Aaaağaağahaaaa Yırtııcııı Guruuuup, modeeern kentleeer kuraaarrrr, ağaaağaaağğğğ, Yırtıııcıııı Guruup yaşaaanılcek evleeer yapaaar ahaaağağağaaaa"... Alo... Nası beğendin mi bekleme müzüğimizi. Beklerken iyi vakıt geçirdin mi? Zamanın nası geçtiğini anlayamadın dey mi? Dur bi daha bekleteyim.
- Etme...
- "Ağaaaaağğğğ cazibeeeeğ merkezlerııııı, ahaaağ yükselen yıldızlaaaar, haaaaağ, yırtııcııı gruuup modeern kentleeer kuraaaar" Nası? Gourubumuza bekleme müziği de yaptırttık, cingıl yapılındı bize. Artıkın başdöndürücü bir yükselişe geçicez Sıkılhan. Çağ çok değişti, yepyeni, hıphızlı bir çağ. Çok.
- Hızlıysa niye bekleme müziği dinliyoruz?
- Eeöö. Çağ çok...Öööö. Bilemedim, danışmanlarımıza sorucam. Dur ben seni biraz daha bekleteyim: "Ağaağaaaaaaağğğğğ, üçünçü köprüyleeeee, kent merkezineeeeeeğğğ, saadeceeeeğ yarım saaat uzaklıktaaaağğğğ, tenis kortolarııığğğğ, havuzlaaaarğğğ ahağğğğğhağğğ konssseeeeepttt hağaaaaa. Pam pam... Ihınah. Inh! Arggh"...
- Hırgürkan, nooldu olm, şarkıyı söyleyen kız öldü galba? Cingılda çıngar mı çıktı?
- He, kayıttayken Dövsıkcan abim vurdu kızı. Bu kısım, Gourup'un bekleme müziğinde olmıycak. Ben sana orijinal dat'ı dinletiyodum, santral hizmete girince bu bölümü dinletmiycez, sen de duyduklarını unut. Çağ çok hızlı değişiyor, çağ çok.
- İyi ama merak ediyo lan insan. Neden yani vurdunuz, öldü mü kendisi?
- Tebi her şarkının bir öyküsü vardır. Bunun da acıklı bi öyküsü var. Kızın adı İncilay idi. Biz üçüncü köprünün güzergâhı belli olduktan sonra gourup olarak büyüme kararı verdik. Çağ çok hızlı değişiyor, mevcut durumu okuyup yeni fırsatları yorumlayamayan tıkız zihniyetler film camlı siyah bir cipe bile pinemeden tarihin derinliklerine karışıp kayboluyordu. Orda mısın?
- İvet.
- Grubumuz hamla etmeye karar verinci, kurum kimliği; logo ve cingıl için bir şirketle anlaştık. Cingılımızı seslendiren İncilay'a ortanca abim Erçakal dakkasında aşık olarak iş hayatının porofesyönelliğine yaraşmayacak bir harekette bulundu. Babam bu aşk için önceden "Bir hevestir gelip geçer, bizim oğlan gene şarkıcı karı besliyur" şeklinde düşündüyse de, Erçakal Abim "Biz İncilay'la Japonya'da dünyaevine giricez" deyince delirdi. "Bizim aileye şarkıcı gelin yakışmaz" diye tutturdu.
- Ama çağ? Çok hızlı hani...
- Çağ başka, töre başka götoş! Sordun, adam gibi dinle. Üstüne bi de abim Üçüncü Köprüyü gören arsalardan birini düğün hediyesi olarak kızın üstüne yapınca babam o dakka Erçakal Abi'me sıktı. Dövsıkcan Abim de duruma üzülüp "Kardaşımın hayatını kararttın len kancık" diyerekten, stüdyoya girip kayıt esnasında İncilay'ı vurdu. Sonra kan bedeli ödeyip anlaştık aramızda... Alo... Alooo... Kapadın mı lan? Aloo. Madem kapıycan niye anlattırıyon lan saatlerce şerefsiz. Alo, bekle lan orda gelip sıkıcam kafana, bekle şerefsiz.

* * *

- Alo Sıkılhan, evet, annen ben yavrum. Seni siperden arıyorum. Belgrad Ormanları'nda şirketçe paintball oynuyoruz. Evet, birbirimize boya atan tabancalarla saldırıyoruz. Böylelikle ekip ruhumuz gelişiyor. Ben siperde yatarken düşündüm de evde de oynamalıyız. Evet, hoş olur.
- Evlat katili mi olıyım diyosun?
- Saçmalama Sıkılhan, bunlar oyuncak. Mizah bu diil çocuum. Üstüne eski bişiyler giy, babana da SMS attım eve gelince çarpışıcaz.. Ailemiz çağın getirdiği stressle böylelikle rahatça başa çıkabilicek. Yeni durumlara kolaylıkla oryante olabilen, aktif, girişken, dinamik, prezentabıl, fileksıbıl, yavuşakebıl, satışkan, çakalbilitesi yüksek, sektöründe liğdar vea
- Tamam, ben teslim oldum.
- Olmamalısın gencadam. Çarpışmalısın. Ben de gençken senin gibi, öfkeli, afedersin bokuynan kavga eden ona buna karşı bir insandım. Hiç unutmuyorum bir gece rüyama, gri saçlı, viskisini tek buzla içen bir senatör girdi, şık bir golf pantolonun üzerine, füme lakost giymişti, bana güneyli aksanıyla ...Tanrının cezası sürtük! Kahretsin...Vuruldum, Yönetici Sekreter Chief Asistant Kübrâ Bradley beni vurdu.
- Dayan anağ... Anamm.. Ehehe... Kara bahtlım, röfle pürçeklim.
- Hep senin yüzünden Sıkılhan, telefonda lafı uzattın, yerim belli oldu. Şimdi köşe ofisimi, park yerimi ve yönetici tuvaleti anahtarımı bu oronsbu karıya vericekler. Gülme çocuğum, gülmemelisin, mizah bu değil! Çirkin, tatsız...