SARI DOBRA LANBÂNU OHNUR Mayıs 2010
KOCAM "YAŞAM KOÇUYUM" DİYEREKTEN "DOST HAYATI" YAŞIYOR
Biliyoruz ki beş parmağın beşi de bir değil Lanbânu Hanım. Her meslekte sağlam elmalar, albenili mandalinler, pattes katılmış ilaçlı büfe kaşarları, sıyrılmış kemikle tavuk gagasından, ibik parçasından yapılmış sahte sucuklar ve çürük elmalar olabiliyor. Bu bakımdan kocam Reşat Ekrem hakkında anlatacaklarımın, ekmeğini namusuyla ve tertemiz kuantum enerjisiyle, çalışıp didinerek, nefesiyle diyaframını kontrol ederek kazanan diğer koçları- başta da sizi- üzmemesini diliyorum.
Sözüm kimseninkine değil, Reşat Ekrem'in koçluğuna.
Reşat Ekrem'le MSN'de tanıştığımızda kendisi bir yapı marketin bahçe reyonunda bölüm şefiydi.
Bütün hipermarket çalışanları gibi ömrü "Yemekte ne varmış Önder Abi? Yemeğe çıktın mı Süay, Gene patlıcan çıkmış kız di mi Kübra" şeklinde bik bik ederek, reyonlar arasında toplaşıp geyikleyerek, market içi kameraların kör noktalarında cep telefonuyla muhabbet ederek geçiyordu. Ortada yaşam koçluğu felan yoktu.
Msn'de başlayan ilişkimizi Facebook'a oradan da nikah masasına taşıdığımızda Reşat Ekrem'in benim için özel olarak toplanıp montajlanmış bir ruh ikizi olduğunu düşünüyor, mutluluktan uçuyordum.
Kendisi çalıştığı yapı marketten yuvamıza rengarenk dübeller, fanyanslar taşıyor, bahçe reyonuna taze inmiş mallardan en kral sakız sardunyalarını, pencere bostanlarını, çiçekcoşturanları getiriyordu. Ancak bir süre sonra reyonda tamir çimi gübresi paketlerininin 19.95 lik barkodunu dalgınlıkla 89.90 lık bahçe tırmıklarına yapıştırdığı için çalıştığı marketten atıldı.
İşsiz geçen günleri boyunca bir eş olarak kendisine elimden geldiğince yardımcı oldum. Hatta öyle ki işyerinde aralıksız çevirdiği geyiklerin eksikliğini hissetmemesi için oraya telefon edip arkadaşlarıyla "Yemekte ne varmış Önder Abi? Yemeğe çıktın mı Süay, Gene patlıcan çıkmış kız di mi Kübra" şeklinde telekonferans bağlantısı kuruyor, eski işyerinde o gün patlıcan, pilav ve kaysı hoşafı çıktıysa mesela, ben de aynı yemeklerden yapıp önüne koyuyordum.
Aradan bir zaman geçtikten sonra Reşat Ekrem, bir Kuantum Koçu'nun yanında iş buldu. Koç'u arabasıyla konferanslara felan götürüyor, Koç'un kitaplarının ve DVD'lerinin dağıtımını yapıyor, koçun ikinci eşinden olma oğlu Kütlesun'u sabahları okula, ordan hazırlık dersanesine götürürken, birinci eşinden olan kızı Biliş'i bale kursuna bırakıyor, üçüncü eşinin ilk kocasından olan üvey oğlu Tahmaz'a direksiyon öğretiyordu.
"EVRENE OLUMLU MANYELLER GÖNDERMEYİ ÖĞRENDİM"
Reşat Ekrem, yanında çalıştığı Koç'tan çok memnundu. Bana "O adam hayatımı değiştirdi Serenay, bana evrenle uyum içinde titreşmeyi öğretti, içimdeki gerçek Reşat Ekrem'i bulup çıkarttı, evrene olumlu manyeller göndermeyi öğrendim" diyordu.
Doğrusu ben de çok mutluydum, Reşat Ekrem işyerinden eve pozitif getiriyor evi olumlu enerjiylen tıka basa dolduruyordu.
Koç'un alacak verecek meselesi yüzünden bir kuruyemişçiyi bıçaklayıp hapse düştüğü günlerde, Reşat Ekrem, işverensiz kaldı ve kendi koçluk işini kendi yapmaya karar verdi. Birikmişiyle derhal pasajdaki bir orloncunun tükkanını alçıpanla ikiye bölüp yarısında kendine "Yaşam ve Huzur" adında bir koçluk ofisi açtı.
Doğrusu ben iş yapacağına pek ihtimal vermiyordum. Ancak yine de kendisinin yazdığı "Olumlu Düşünerek Doğalgaz Faturanızı Düşürebilirsiniz- Mutlu Kombi" adlı kitabı için konu mankenliği yaptım. Bir tayt giyip kombiye sarılarak evrene olumlu enerji yollarkene poza durdum.
Bütün gazetelerin Kadın- Sağlık Ekleri, Reşat Ekrem'le "Diyet, evren, madde, basen, karın çevresi yağları" felan diye röportaj yapınca kitap çok sattı. Reşat Ekrem kısa sürede ünlü olup aradaki alçıpanı kaldırırarak orloncunun payını da kiraladı.
Bir taraftan "Pozitif Enerjiyle Hayat Arkadaşınızı Bulabilirsiniz- Mutlu Koca" adlı kitabını yazıyor bi taraftan da düğün salonlarında konferans düzenleyip Kuantum Düşüncesi'ni anlatıyor, DVD, kitap, enerji toplama taytı, pozitif taştan takı, evdeki negatifi toplayıp bacadan atan ızgaralı vantilatör pazarlıyordu.
Esenler, Saadet Düğün Salonu'nda "Toplu Titreşim Günü" yaptıkları sırada, Nükhet adındaki o yuvayıkıcı karıyla tanışıp beni negatif enerji çeken boynuzlarla taçlandırması uzun sürmedi. Kendisi her erkek gibi parayı bulur bulmaz derhal karıya düşüp bir de film cam kaplı siyah Doblo almak suretiyle evrensel gelişimini tamamladı, huzura erdi eşşoğleşek!
Kendisine "Naaptın lan Reşat Ekrem, bu kadın burdan Hindistan'a kadar bissürü yogi'yi guru'yu titreşim esnafını baştan çıkarmış. Niye göz göre göre yuvamızı yıkıyosun?" dediğimde bana
"Kendini sahile vuran bir dalga gibi duyumsa evrenle bütünleş" filan diye geyik yaptı, Yunus balığı sesleri ve sitar dinleterek sakinleştirmeye çalıştı. Nükhet'e Bahçeşehir Spradon Evleri'nden ev açmış "İstersen sen de gel, üçümüz "om om" diye titreşip rezonansa girelim kâinata duple manyel gönderelim" dedi.
Ben şimdik ne yapayım Lanbânu Hanım, ordan bana bi titreşip evrene yollarsanız ben de burdan ona göre titreşir bu sorunu çözerim hayırlısıynan.
***
Maalesef Serenay maalesef piyasa sahte yaşam koçlarıyla kaynıyor. Bu gün bir çok Nefes Koçu, Kuantum Koçu daha "Yaşam Koçları Derneği" nin aidatlarını bile ödemeyip üstüne yatarak evreni borca sokuyorlar. Derneğin iki yıllık kirası birikti, çaycı markayı kesti haberleri yok. Herneyse mesleki sorunlarımızla seni sıkmayayım.
Şimdi Serenaycığım, Reşat Ekrem Koçu, yuvaya geri döner. Nebraskalı İlişki Uzmanı ve Diyetisyen Susannah Homerswift "Evrenin Anahtarı Cebinizden Sarkıyo Haberiniz Yok" adlı dokuzlu DVD setinde aynen şöyle diyor
"Hiçbir erkek yoktur ki, verandadaki koltuğunu, garajdaki modifiye Fordunu, altılı bira setini ve karısının yabanmersinli kekini özlemesin. Biraz uzaklaşsa bile minik kızının okuldaki gösterisine yetişecek, oğluyla oduncu gömleklerini kuşanıp ormanda balığa çıkmak için mutlaka dönecektir. Size düşen dolapta altılı birayı soğutmak, kek için mikro dalgayı hazır tutmaktır. Göreceksiniz daha bahçedeki çimler uzamadan, verandada onun ayak sesleri duyulacak"
Yanisi Serenaycığım, sen sıcak yuvayı hazır tut. O dönünceye kadar saç modelini değiştir, basenden kilo ver, cildinden siyah noktaları ayıkla.
Reşat Ekrem'e küçük tatlı minik sürprizler; seksi bir iç çamaşırı, aniden ortaya çıkıveren, yeni tatlı bir cep telefonu, çok fonksiyonlu çakı, likörlü çukulata drajeleri, bir butik otelde rezarvasyon ya da Santorini Adası'nda ikinci bir balayı planı. Yaz için lacivert kruvaze keten ceketler, espadril modeli lastik tabanlı tekne ayakkabıları güzel olabilir.
Ya da döndüğünde Parizyen davran, şaşırt onu. "Aşkın ve sanatın başkenti Paris, oh Paris." felan de. "Sanatçıların daima bişeyler karadıkları sevimli meydan kahveleri. Peynir ve şarabın gizemli simyası. Sen nehrinde tatlı küçük bir gezinti, şarabın buğusu ve baget ekmek...." Çocuk doğur, orloncunun çıktığı tükkanı kendi üstüne yaptırt.
Bu aylık da bu kadar, ışık gözünüze girsin, evren.