20 Şubat 2012 Pazartesi

Haftanın Sıkılhan'ından özetle...



(...)      
      - Alo Sıkılhan Enes ben dostum, Enes Binsatar. Yahu sana bir işim düştü kardeşlik. Rica etsem gidip Fuad Şevki Yırcalıca adlı bir şahsa tükürür müsün? Yanlış anlama kötü bişey değil, kendisine gizlice pırlanta tüküreceksin...
            - Pırlanta mı tüküriyim? Eheh. Ben ööle altın yumurtlayan, pırlanta tükürebilen bi insan diilim Enes. Bildiğin balgam söküyorum...
            - Yahu bir ihale işi için. Pırlantayı ben koyucam ağzına sen gidip çaktırmadan ilgili şahsa tükürüceksin. Bir kamu ihalesi var da. Fuad dediğimiz adam bize kazandırtacak. Yalnız hediyeye çok kötü alıştırdık biz bunu. Hanımı için bir pırlanta yüksük arzu ediyor. Eskiden çaktırmadan peynir kolisi felan yapıp kargoyla gönderiyoduk amma şimdi sıkı tutuyollar. Böyle bir yol buldum ben de. Sen şahısla yalandan kavga edicen, bir iki itiş kakış felan, derken yüzüne tükürecen. O esnada pırlanta el değiştirmiş olacak yani.
            - Kendi pırlantanı kendin tükür, rüşvetçi ibibik.
            - Yahu aslında başlangıçta plan ööleydi. Ben bunlan park yeri yüzünden yalandan kavgaya tutuştum, tam bi punduna getirip pırlantayı çaktırmadan sıfatına tükürecem, araya girdiler, itiş kakış oldu, kazara yuttum yüksüğü...
            - Soona? Zçtığın yüzüğü bana mı tüküttürücen?
            - Ya gidip yine ben yaparsam dikkat çeker. Şu sıralar ihale rüşvetleri çok gündemde. Fuad desen ööle bi alışmış ki, “hediye” almadan serçe barmağını oynatmıyor. Bin yıl imza etmez evrakları, ihale yatar. Tamam biraz iğrenç bi durum amma neticede ticared bu, çoluğun çocuğun rızkı mevzuubahis. Dostum seni anlıyorum, mide bulandırıcı bir hadise, yüzüğü yanlışlıkla yutmasam iyiydi. Amma inan bana, ben de çok zahmet çektim, yüzüğü kaybetmiyeyim deye üç gün kubura değil fayansa kaka edtim. Kabul ediyorum, senin içün de zahmetli, külfetli bir vazife. Amma madem ki külfette beraberiz, nimette de beraber olacağız. Sana bu işten 1500 Euro düşecek.
            - Puh!
            - Hah işte bak ne de güzel tükürüyorsun. Bunun pırlantalısını yapacaksın, olacak bitecek. Alo?... Yahu bana bak, yakalanırız diye mi endişe ediyorsun yoksa? Risk olmadan rızık olmaz dostum... Alo? 

Haftanın Leman Dergisi'nden Özetlenerek