18 Ağustos 2009 Salı

İLİŞKİ UZMANI VE YAŞAM KOÇU SARI DOBRA LANBANU OHNUR BİZLERLE

DUMANSIZ HAVA SAHASI İLİŞKİMİZİN ÜSTÜNE KABUS GİBİ ÇÖKTÜ

Lanbânu Hanım tebi ki uygar dünyanın hiçbir yerinde sigara içilmemesi çok hoş bir olay oldu. Bilhassa bir anne ve kadın olarak bütün komşular sevinçten topuz yaptırdık.
Ancak kocam Servet, iflah olmaz bir tiryaki ve bir aile babasıdır. Buna rağmen kendisi de yasayı sevinçle karşıladı diyebilirim. Sorun şu ki yasayı ikimizin de tam olarak bilmeyişimizden ilişkimiz bir sarsıntının eşiğine gelmiş bulunuyor.
Servet üç tarafı kapalı ve karkas yahut betonerme duvarlı hiçbir yerde sigara içilemeyeceğini, ayrıyetten evimizin Ambar Abla çocuk yuvasına 34 metre uzak olması nedeniyle balkonda dahi içmemesi gerektiğini ileri sürüyor.
Bu nedenle liseden arkadaşı olduğunu söylediği Gülsüm’lerin evine sigara içmeye gidiyor. Yasaya göre Gülsümgilin evi yüzde yetmişüç oranında cam tuğladan yapıldığı ve Sandıklı Kövüne bakan bir manzarası olması nedeniyle ferah ferah sigara içilebilen bir yermiş.
19 Temmuzdan itibaren yurt genelinde sigara yasağının başlaması ve benim sevinçle topuz yaptırmamdan sonra Servet’i göremez oldum desem yeridir. Kendisine:
* Servet aşağıya in apartumanın kapısı önünde iç bari...
* Servet arzu edersen ben annemgillerden az para isteyim üste birikmişimizi koyup yüzdeyetmişsekizi cam tuğla bir eve çıkalım
* Tavanı kıralım, çocuğu annemgillere okumaya yollıyalım, evimize 34 metre uzaktaki Ambar Abula Çocuk Yuvası’nı uygunsuz davranışlar felan deye polise ihbar edip mühürletelim, sen rahat rahat balkonda sigaranı iç.
* Servet böyle giderse ben kafayı üşütüp akıl hastası olucam, sen de zihnen pek sağlıklı bi insan sayılmazsın gel beraber akıl hastanesine yatalım orada sigara serbestmiş..
Gibisinden türlü çeşitli teklifte bulundum, kendisi her seferinde “Ben kanunlara karşı gelebilecek tıynette birisi değilim Ayşegül, burası bir hukuk devleti, reca ederim beni usulsüzlüğe teşvik etme, bu nevi tekliflerini ne sen söylemiş ol ne ben duymuş olayım. Çocuklarımıza temiz bir gökyüzü bırakmak için Gülsümgil’e gidiyorum, cebim açık”diyerek soluğu teyzesinin kızı olduğunu söylediği Gülsümlerde alıyor...
Yasalar karşısında boynum kıldan ince olmakla beraber ilişkimizin güngeçtikçe manyaklaşmasından ötürü Amcasının oğlu olduğunu ileri sürdüğü Gülsüm’ü bize yemeğe davet ettim. Ancak o halasının kızı (Dikkat demin amcasının oğlu, daha önce de asker arkadaşım dediydi) Gülsüm’ün günde dörtbuçuk paket sigara içtiğini bize gelirse evi katran ve dumana bulayarak gökyüzüne kaka yapacağını ifade edip teklifime hiç sıcak bakmadı.
Bunun üzerine “Bari beni asker arkadaşın Gülsümlere götür, kendisiyle tanışmış olalım, benim ikna kabiliyetim yüksektir, kendisini “duman avcılığı” etmeye ikna ederim, belki o da saçını topuz yaptırıp dumansız havasahası olayına girer” dedim.
Tam da o sırada Gülsüm bana telefon açıp, bizim evimizin sazdan yapılma bir tavanı olup olmadığını sordu. Meğersem Gülsüm’e de beni halasının kızı olarak tanıtıp evimizin tavanının sazdan olduğunu bu nedenle bize ara sıra sigara içmeye geldiğini söylemiş. Kendisi de “dumansız hava sahası” uygulamasından sonra saçını topuz yaptırmış medeni bir insanmış.

Şimdi soruyorum Lanbanu Hanım, yaşam koçu olaraktan elinizi vicdanınıza koyup da cevap verin bu sahtekar herifin haala yaşamaya hakkı var mı? Adam zaten nefes alıp vererek dumansız hava sahasını kirletmiş olmuyor mu? Gülsüm “Servet’i parçalayalım, 500 dönüm arazide çeşitli yerlere atalım” diyor. Bu arada ben sinirimden sigara içmeye başladım. Gülsüm ise kovboylar gibi tütün çiğnemeye başladı. O duman çıkarmadığı için medeniyet topuzunu bozmadı. Ben ise gökyüzünü kirlettiğim için utanç içinde çoktan topuzumu bozup kahkül kestirdim..
Daha da kötüsü Servet’in İskenderun’da “evin yüzde kırkı açık alan, orda sigara içmek bu milletin sıhhatini korumak içün daha iyidir” diyerek gittiği Fevziye adında bir karısı daha varmış. Fevziye de “Eğer arzu ederseniz, ben bunu abilerime öldürtiyim” diyo. Sizi de Fevziye tavsiye etti zaten, “Kendisi yaşam koçu ilişki uzmanıdır, bunlar çok acaip ilişkileri kurtarabiliyollar, Lanbânu hanım benim kaynımın ilişkisini kurtardıydı belki bize de bişey yapabilir “ dedi. Son çare olark size yazıyorum.
Dumansız günler dileğiyle: Duman Avcısı/Ev kadını Ayşegül Tomakin.


****

- Evet Ayşegül. İlişkiniz kurtulur. Ben şahsen daha önce çok daha karmaşık ilişkileri doymamış yağlardan kıl çekermiş gibi kurtardım. İşin içinde bir çaresiz kadın, iki çaresiz adam, bir toyota jip ve “suzan” adında bir yarış atı vardı, diyim sen anla.
Minesotalı ilişki ve kendini delice sevme uzmanı Yolanda Susan Wilfordson’un da dediği gibi : İlişkinin olduğu her yerde bir manav vardır. Kimileyin o manavdan ilişkiye kivi taşırsınız, kimileyin şansınıza dört kilo sarı Ayoha Patetesi düşer. Önemli olam Ayoha Patetesi’nden partnerinin damağından tadı yıllarca gitmeyecek bir yabanmersinli donut yapabilmektir. Burada harcını kardığınız hamur, birliktelik, yabanmersini ise küçük tatlı şaşrtıcı sürprizlerdir.”

* Her zamanki gibi, küçük tatlı minik sürprizler. İş yerine yapılacak ani bir baskında seksi küçük iç çamaşırları ve minik tatlı Godiva çikolatalar...
* Çöp poşetinin üzerine konmuş minik tatlı notar: “Aşkım, bu minik kamyonu verandaya boşaltabilir misin, seni küçük bir sürpriz bekliyor.
* Küçük tatlı hatta çapkınca ıssız bir butik otelde başbaşa tatil. Açık büfeden sorumlu Aşur adlı delikanlının size özel yaptığı krepler.
* Akşam yemeği için muhakkak mehtap, illa ki 74 Kavaklıdere...
* Gözü bağlı bir limuzin şoförü, ufak sürpriz dolıu bir çalılık,

Bunları yaparsanız ilişkinizin bambaşka boyutlara gittiğini göreceksiniz. İlişki uzmanı ve yaşamlar koçu Klerıns W. Obezlerötesi’nin söylediği gibi: “Tek başına aşk bir ilişkideki nalbur gibidir. Renkli dübellerden hangisinin sizin vidanıza uygun olduğunu Tanrı bilir. Oysa önemli olan elmas ucun duvara açrtığı delikten başkaca bişey değildir”
lmanyak/ atilla atalay