Birkaç yıl içinde, en verimli tarım alanı olan bölgenin 20 bin kişilik bir yerleşim alanı olacağını tahmin etmek şimdiden zor değil.
Mafyası da, çetesi de soysuzu da buraya gelecek; ana baba gününe dönecek.
Halbuki böyle büyük bir cezaevi, Silivri gibi bir turizm bölgesi yerine Kemerburgaz’da kömür çıkarılan boş alanlara yapılamaz mıydı?
Ne mi olmaya başladı; cezaevinin atıkları Çanta ve Kule derelerine salınmaya başlandı. Kanalizasyon atıkları şimdiden Marmara’da ’yüzmeye’ başladı. Yazlıkçılar infial halinde; çoluk-çocuk denize girmeye korkuyor.
Varsa cezaevi arıtmasını neden tam gün çalıştırılmıyor? Büyükşehir’i bırakın Silivri Belediyesi’nin bu işler umurunda bile değil.
Marmara’ya ve Trakya topraklarına bu kadar ihanet edilmez! (Yalçın Bayer- Hürriyet)
HA GAYRET YAVRIM İSTANBUL BİTTİ, ÇEVRESİNİ BETONLA MOKA GÖMÜN!
* En verimli tarım alanlarını "Bilmemne Konakları" "İkinci Etap Bişeykent" felan diye dev beton yığınlarıyla donatın.
*Aman ha denizin bir yeri temiz kalır... Yirmibin kişi yetmez milyon kişinin pisliğini derelere ordan denize verin.
* Ayçiçeği tarlalarını birer ikişer yuttuktan sonra dışardan yağ ithal edin, kalan tarlalara da ithal lale soğanı diktirin, dostlar alışverişte görsün.
*Toprak ölsün, deniz boz bulanık olsun hepten.
*Sahi, biyerlerde bizim bilmediğimiz başka bir gezegene mi gideceksiniz. Minik Sümeyyeler, Büşralar, Furkanlar... Torunlarınız nerede büyüyecek? Müteahhid ve işbitirici günleriniz sonaerdiği vakit, yaşlı ciğerlerinize çekecek temiz havayı, son nefesinizde içmek isteyeceğiniz bir yudum zehirlenmemiş suyu nereden bulacaksınız?
