Dolma parmaklar...
* Klavye başında olabilirler. Çay içip dünkü fener maçını konuşurak "sisteme data" girerkene dolma parmaklarıyla hayatınızı karatabilirler. Elin Microsoftu tarafından icad edilmiş fenni bir gelişmeyi "batının iyi taraflarını alacağız" şiarıyla alır, fakat işletemezler. Dolma parmak "geyik çatlatarak data girmek suretiyle"
sizi dakkasında "Yaşar ne yaşar ne yaşamaz" haline çevirebilir. Sistem'e dolma parmakların girdiği datayı ölünceye kadar düzeltemeyebilirsiniz. Yaşarken ölü, kadınken erkek olabilir, 4.5 aylık bir bebekken askere çağrılabilir, durduk yere sistemde vergi borçlusu, sabıkalı ya da römorklu kamyon olarak görünebilirsiniz.
* Kablo bağlamak, sökmek, takmak, onarmak... Dolma parmak öyle bir canınıza okur ki aklınız almaz. "Kablo içerisinde fenerbahçenin renklerinin de bulunduğu ince ve bükülebilir bazı ipliklerdir". Eğer dolma parmak gününde değilse o kabloları öyle bir bağlar ki, kendi dahil hiç bir kişi ve kurum bir daha içinden çıkamaz...
Telefon hatları selde zarar gören bir saha dolabına müdahale etmek içün gönderilen "taşeron telekom ekibi" tarafından dolma barnaklarla "hehelehooy, hadi yeğen yol bakam gabloyu" diyerekden "tamir edilmek" suretiyle arap saçına çevrildiği için, BAG belirsiz bir süre yayınına ara vericek
Bu arada tebi ki, arıza için telefon filan ediyor, dilekçe neyim veriyor, bizzat telekom beyi makamında rahatsız ediyoruz. Ve tebi ki arkadaşlar içinden çıkamıyor, dolma parmaklı olmakla kalmayıp, derdinizi anlamamakta, bin dereden su getirmekte insan organizmasının sınırlarını zorlayacak kurnazlık ve tutuk zeka örnekleriyle birbirleri arasında top çeviriyorlar.
Yalasınlar teknolojinizi...
Sevsinler aralıksız reklamlarınızı...
Rabbım hepimizi dolma parmakların gadrinden korusun, amin!