11 Şubat 2010 Perşembe

HAFTANIN SIKILHANI

- Aloğ, Sıkıl naaber bebişim. Buğra ben. Var ya kafam nası biliyo musun. Olm dümdüz ettim kafayı lan. Uçtuk harbiden uçtuk Celil Abiyle... İnsansız hava aracı olduk müdür... Ahaho... Var ya... Beynimde karıncalar yiyişiyo, filler tepişiyo, avatarlar evleniyo...

- Bu sefer naaptınız lan beyninize. Bak bi seferinde direk kulaktan kızgın tavaya akıtın çok güzel olur...

- Yok lan tamamen küresel ekonominin ruhsatlı içecekleriyle kafa yaptık. Buğra Abim servis şoforleri hakkında çıkarılan söylentilere efkarlanmış. Lan Ağca’ya bile beş yıldızlı hotellerde mini bar yutturup 500 bin liraya TV programı yaptırıyollar, bizim cezası çekilmiş iki sabıkamız var diye ekmeğimizle oynuyolar. Yürü git bakkaldan bi büyük al, içip efkâr dağıtalım Buğram” dedi. Gelgelelim ortada bakkal yok. Hakkaten bakkal nesli ortadan kaybolmuş. Şöyle gaste kağıdına sarıp rakıyı verecek, yanına bi miktar pastırmayla kaşar kesecek, parayı deftere yazacak bi bakkal yok. Sen biliyo musun Sıkılhan, bakkallara nooldu acaba?

- Eti için kesmeye başladılar bakkalları.

- Yapma yaa. Günah diil mi lan bakkal eti yemek? Gerçi bize uyar, bi sürü bakkalda defterimiz var. Ama yine de niye yesinler elalemin adamını lan, yazık. Vay ki vay... Olm benim dedem de bakkal lan, yemişler midir acaba. Bi araştırsana internette: Efkan Gıda Pazarı. Efkan Suphi Kantarsız. Şöyle şişedibi gözlüklü, ak bıyıkları var, ağır işitiyo.

- Yok olm, şaka dedim lan, hüzün yapma, panik etme. Artık “mahalle arası bakkalı kalmıycak” dedi ya bay başbakan. Hiper market zencirleri dolanıyo oramızdan buramızdan hesabı. Küresel naylon torba, yürüyen merdiven, sonu 95 le biten fiyat etiketleri, bik bik öten kasalar, indirim anonscusu bozuk Türkçeli karılar. Mum kaplanmış elma, gizli kamera, plastik kart.

- Küresine tüküriyim. Yürür haldeyken yürüyen merdivenlerine zçayım. Olm yazık lan, eti için dedemi kesip yidiler mi lan hakkaten. Yediler de bana mı söölemiyosun? Canım dedem yaa. Zaten bakkaldan bi şey kazandığı da yoktu. Sırf kaaveye gitmiyim diye öölesine açıyodu. Hassas teraziyi kullanmayı bilemiyodu, ikide bir değişiyo diye para birimlerini anlayamıyodu, hep kökezliyodu bunu mahalleli.

- Olm yapma lan şaka dedik. Harbi sarhoşsun bak sen, yat bi uyu sonra konuşuruz.. Hay ağzımı kırayım yaa nerden şeettim. Bakkal eti yenir mi hocam yapma, dedenin bişeysi yoktur.

- Bırak şimdi, adamı yedi yırtıcılar, bana söölemiyosun. Dur ben gidiyim iki tane kasiyer karı kesiyim de görsünler günlerini... Yok ama onların ne suçu var. Mağaza müdürü yemek daha iyi. Hani beyaz gömlek gravatla “Bu makarnalar, bu deterjanlar hep bizim şirketin, canım şirketim arabama benzin alayor. Nebraska’ya kursa gönderiyor.. Kasiyerler birbirlerine “bey hanım” şeklinde seslensinler. Bana da Süpervayzır, Dayrektır felan deyin Onu ordan alıp buraya dizin, sirke şişelerinden kule yapın, Dan Brown Kitaplarından duvar örün, hareketli bir parça çalın. Sen, sen, sen, peluş ayı kılığında reyonlarda dolaşın” diye gezinen telsizli dazlaklar oluyo ya, onlardan yiycem iki tane, dedemin kanını yerde komıycam.

* * *

- Allo Yapışkanlar Gourup Çağrı Merkezi bıyrın ben Nurcall, sizi nası yadmcıalabiliriğ? Doom tarihınız günayl olrk? Aeeizin kızlıksoydı. Yei bi kımpanyağmız hakkındablgialmakster mısınızı? Bi üst pakidi veye yan kenara, ek kart alın, yıldıza filan basın üç deyın biza...

- Oo Çağrı Merkezleri Cadısı Nurcall. Bir daha arıycağınızı sanmıyordum. Halam Adeviye Orlonbeyin’i abone yapmıştım sizin şirketlere. Henüz kitlemedi mi sisteminizi?

- Oh Sıkılhan Bey. Biz ettik siz etmeyin, sizi en üst pakede geçirip, fiyatı 7.95 e çekiyoruz, artı, ek kart yollıycaz, bonus vericez. Ayrıyetten söz veriyoruz, çağrı merkezimizden habire arayıp beyninizin ırzına geçmiycez. İstediğiniz dakka bizim sistemden çıkabilirsiniz. Edvayzırlarımız, Süpervayzırlarımız, Ceo muz, bütün üst düzey yöneticilerimiz, alayımız şimdiye kadar yürüttüğümüz açgözlü, yırtıcı pazarlama stretejimiz nedeniyle af diliyoruz. Zorla güzellik olmaz, ekmeğimizin peşinde idik, rızık, lokma, ekonomi, küresel filan. Ama şu halanızı Sayın Adeviye Orlonbeyin’i lütfen ikide bir bizi aramaktan vazgeçirtin...

- Yaa nasılmış. Ama artık çok geç. Halam çok çağrı merkezi delirtti... Çökeceksiniz. Uykularınız kaçacak, dinsizin hakkından imansız gelicek...

- Ama... Ama... Bizzat benimle uğraşıyor Sıkılhan Bey. Dakka başı arıyor. Son olarak bana “Bak Ogün Samast bile hayırlısıynan evlenip yuvasını kurdu, gel seni de evlendiriyim” dedi. Bir çok evlendirme gerillası şişman teyze tanıyorum ama bu... bu bambaşka... Noolur kapamayın Sıkılhan Bey... Alo... Öbür hatta yine halanız var... Bana Özal’ın süikastçısı Kartal Demirağ’ın bi akrabasıyla evlendiriim mi seni?” diye soruyor. “Düğün fuarına gidelim, benim orda standım var” dedi... Uhuuuğ huğğğ... Çıldırıcam ama Sıkılhan Bey. Bööle intikam olmaz çok acımasızsınız... Hırf... Benimde bi canım var... Bak bak halanız şimdi de beni Üzeyir Garih Suikastinin sanığı Firari Er Yener Yenmez’le evlendirebiliceeni sööledi... Alo...

Bu haftaki Leman'dan