14 Kasım 2012 Çarşamba

USULCACIK'TAN BİR MAKAM MEVKİİ ÖYKÜSÜ


 

- Ben bir müfettiş olarak bu kadar süründükten sonra, kimbilir müdürlüğünüze işi düşen vatandaşlar ne yapıyor Müdür Bey? Saatlerdir makam odanızı arıyorum, bir üçüncü kata, bir beşinci kata, olmadı zemin kata yolluyorlar. Makam odanızın bir asansör şeklinde olduğunu tahmin etmeliydim.

- Öhö, naapalım Müfettiş Bey, müdürlüğümüzde yer sorunu var. Tasarruf olsun diye yeni bina yaptırmıyoruz. Ben de asansörü makam odası olarak kullanıyorum.. Aslında makamım hep beşinci katta durur ama, silgi almak için makam odamla beraber alt kata inmiştim. Sınırlı sayıda silgimiz var. Tasarruf olsun diye fazlasını alamıyoruz. İşte bakınız bütün dairede şu silgiyi kullanıyoruz. Aşına aşına nohut kadar kaldı..

- Hakkkınızdaki şikâyetler öyle demiyo ama.. Hay aksi.. Kardeşim şu makam asansörünüzü zırt pırt indirip çıkarma, midem bulandı.

- Durunca ışık sönüyo da o bakımdan yani..

- Ne diyodum? Haaa.. Kendinize yeni Mercedes makam otosu almışsınız..

- İftira.. Herkes bilir, makam otom 62 Şevrole.. Ama meretin parçası bulunmuyor. Tamirci, “Abi buna bi tek Mercedes parçası uyar” dedi. Parçaları değiştire değiştire biraz Mercedes’e benzedi tabii..

- Evet, bilinen numara.. Bir belediye başkanı da Wosvogen’inden parça değişirerek Limuzin yaptığını iddia etmişti. Ziraat İşleri Genel Müdürü de traktörüne Jaguar parçası taktırdığını ileri sürmüştü.. Bırakın bunları.. Tasarruf genelgesi gayet açıktır. Yeni makam otosu alınmayacak.. İşte o kadar!

- Allah sizi inandırsın Müfettiş Bey’cim. Biz daire olarak hakiki bir tasarruf seferberliği içindeyiz.. Daha geçen gün biriktirdiğimiz resmi gazeteleri eskiciye satıp, karşılığında plastik maşrapa alarak dairemizin helasına koyduk.. Nah, şu altımdaki minder.. Bizzat şahsım ve maiyetimdeki memurlar kollektif bir çalışma içerisinde bu minderi eski telefon kablolarından ördük. Ziyan olsun istemedik.

- Elimdeki şikâyet dosyasına göre 17.9.1988 tarihinde, Devlet Malzeme Ofisi’nden, ayaklarınızın üşüdüğünü ileri sürerek, üstünde dairenizin arması bulunan bir saten yorgan istemişsiniz.

- İfiranın da böylesi.. Evet, armalı bir yorganım var. Ama iddia edildiği gibi nüfuzumu kullanarak diktirmedim. O yorgan benim damatlık yorganımdı. Bir gün eve iş götürmüştüm. Yatağıma uzanmış bazı evrakları inceleyerek imzalayıp, mühürlüyordum. Aniden elimdeki mühür yorganın üstüne düşmesin mi? Yorgan berbat oldu. Müdürlüğün armalı mühürü yorganın üstüne çıktı. Eşim, “Artık bu yorgan kurtulmaz” dedi... Komşularımın tavsiyesi üzerine bir de Momolu suya bastırdık, çıkmadı. Hadise bundan ibarettir. (Tor tor tor) Hay Allah, bu ses de ne? (Tor tor)

- Helikopter sesi olduğu açık.. (Tor tor tor) Yine bu dosyaya göre müdürlüğünüzün parasıyla zırt pırt helikopter kiralıyormuşsunuz. Helikopter binanın damına inip sizi alıyormuş..

- Doğrudur.. Dama bir helikopter dadandı.. Kimin nesidir bilmiyorum.. Kışt lan.. Bi saniye.. Alo.. Fevzi, oğlum, damdaki helikopteri kovun..

- Sakın helikopteri siz çağırıyor olmayasınız! Vatandaşın vergileriyle saltanat olmaz öyle..

- Kışt lan helikopter.. Ne münasebet.. Dama kurusun diye sucuk sermiştim, ona dadandı zahir.. Kıymet halam Kayseri’den sucuk yollamış da.. Alo.. Fevzi yavrum, kovala şu helikopteri.. Müfettiş Abi hepsi iftira.. İftiraa.. Neler demediler.. Odacı ampul takarken cereyana kapılıp bağırdı, “Şu saltanata bak, Müdür, odaya girerken ses ve ışık gösterisi yaptırıyo” dediler.. Çıldırmışım.. Kendime tapıyormuşum.. Devletin parasıyla ihtişam debdebe içinde debeleniyormuşum.. İftira.. Ağızlarını büzeceksin.. İtoğulları.. Kışt lan helikopter.. Nimet halanın sucuklarını yiyorlar...

- Yalan.. Makine gibi yalan atıyosun.. Demin halanın adı için Kıymet demiştin...

- Kıymet Nimet Okkacık.. Halamın tam adı budur.. Ona bazen Kıymet, bazen Nimet deriz.. Köyde de Dombalak Minnim derler; bööle biraz şişmancadır. Dilim sürçtü yalan yok.. Helikopterin muhatabı biz diiliz. Dairemiz tasarruf kalesidir.. (Tor tor tor tor) Fatura kabarıyo diye telefonu bile kestirdik. Acilse bitişik nalburunkini kullanıyoruz. (Tor tor tor tor) Lan bu helikopter.. Hâlâ gitmedi sesi geliyor... Körolası, Şahizer halamın sucuklarını.. Ehehe.. Kıymet Nimet Şahizer yani.. Tam adı böyle.. Köyde ona Dobolok Şahizhiz derler.. Zayıf.. Şişman.. Etli yani eti var. Sucuk şeee.. Hö.. İhehe.. Yaa işte.. Nıh.. (Tor tor tor) Nebalet halamın sucuk.. Ahahihihi yine şeettim.. Nük...


İlk Kitap Usulcacık'tan Tasarruf Seferberleri Adlı Öykü