14 Aralık 2009 Pazartesi

BUNALGÜL VE TWİLİGHT SAGA




- Allo Sıkılhan var ya yokum ben şu an... Bişi söölicam, hakkaten bittim yaa, sıfırım, eridim, dibim geldi.
- İyi, kendini biriktirince yine ararsın Bunalgül.
- Var ya şu an resmen kullanım dışıyım, trafiğe kapalıyım. Yarım saatir uğraşıyorum, bi türlü kendime ulaşamadım...
- Bana niye ulaştın ki Bunalgül?
- Yaa bırak şimdi. An itibarıyla Twilight Saga seriisinin ikinci filmi New moon’dan çıktım haala kendime gelemedim. Kiteplerini de okumuştum ban bu serinin...
- Kitep diil kitap.
- Ay haycandan ne dediimi bilmiyorum. Kendimde diilim diyorum sanaa. Kitebi daha güzeldi ama filmin görsellii başka tabi ki de.Görsel olarak Büzge ve Çisil Edward karakterine bayılıyolar ama ben Jakob’a hastayım. Baş karakter kız yaralanınca Jakob tişörtünü çıkardı, eridik biz orda, sıvılaştık resman, halen akıyorum şu anda. Yıkıldı Kanyon yıkıldı, salondaki bütün kızlar çağladık. Edward vampir, Jakop kurtadam, kız ikisinin arasında kalıyo. Bi de kötülük ailesi var, Volturiler... El tutarak düşünce okuyollar. Yaratık klasmanında onlar da vampir esasen.
- Hay yaratıklar kanırta kanırta düdüklesin alayınızı...
- Yiğvranç... Sıradan yiğıvranç... Ölümlü köpek.

* * *

- Allo Sıkılhan, Yırtıcı Group adına meraba diyorum sana koç. Şimdiden hayırlı seneler diliyorum ,ben Yırtıcı Group yönetim kurulu üyesi, Super Ceo Hırgürkan Yırtıcı. Bi ara uğra sana yaptırdığımız üç boyutlu takvim ve ajandalardan veriyim. Esasen normal takvim ama yanında bi de gözlük veriyoruz, takvime bakınca resmi üç boyutlu görüyosun. Memleketimizin yırtıcı kuşlarını bastırdık bu sene. Mart ayında bi atmaca resmi var aklın almaz, gözlüğü takınca gagası retinadan yırtıyo adamı. Hişt Sıkıl ordasın de mi?
- Buyrun buradayım, buradan yırtınız...
- Bende bazı talimatların var Sıkılhan onları bildiricem sana. Biliyosun önümüz yılbaşı,piyasa bulanık. Bütün gezegenle beraber memleketimizde de manasız bi alışveriş manyaklığı yaşanıcak, şuurunu kaybeden kalabalıklar süs, sahte çam, çakma kar, yanar söner ibibikler, irili uafaklı hediyelik eşyalar tüketicek delice.. Yırtıcı Group olarak merdivenaltı küçük esnafın elinden tutucaz, yerli üreticinin yüzünü güldürücez. Merdivenin altından dooru epey bi mal sürücez piyasaya. Sana bu bağlamda çok görev düşüyo aslan parçası.
- Kirli iş çeviricez haa. Bak bunları günlüğüne twitırına felan yazmıyosun di mi, sonradan başa bela oluyo o günlükler. Ergenekondan kapmasınlar, Silivri Cezaevinde kantin kuyruğunda bulmayalım kendimizi...
- Ne alakası var olm. Paçoz ev kızı mıyım ben, hatıra defteri tutup herşeyi ona yazıcam. Dinle: Şimdi sana tarafımızdan temin edilcek bi bavulla İstoç’a B kapısından giriş yapıyosun koç. Orda Merdivenaltı Kobimiz Muhsin abiyle buluşucaksın. O sana tamamen yerli olarak ürettiği bi takım ürünlerin numuneleri olan başka bi bavul vericek…
- Yalnız merdiven altında ticaret uğursuzluk getirir bak.…
- Makara yapma yavvşşuak. Ekmeenin peşinde, yaratıcı, çaresizlik içinde çözüm üreten bi esnaf Muhsin Abimiz. Onun eli sen den benden uğurludur. Dinle burayı Sıkıl, bak bu görev hata kaldırmaz. Muhsin Abi sana “Kıymalı börek var mı” diycek sen de “ Kalmadı abi, tepsiyi yıkadık” şeklinde cevap verdikten sonra elindeki bavulu sigaranı yakmak bahanesiyle yavaşça yere bırakıp kalkarken Muhsin’deki bavulu alıp…
- Ehe ehe çok iyi ya. Peki siyanür içecek miyim yeri geldiğinde…
- Ulan ben mevzuyu sulandırma dedikçe mikilik yapıyosun şşoğleşşek. Servet düşmanı mısın lan sen. Hiç mi vatandaşa alternatif sunulmasın, evini süslemesin mi vatandaş yılbaşında, domuz gribinden korunmak için dezenfekte olmasın mı, hazır pazar varken hem onlar hem biz kazanmayalım mı. Ne şekilsin olm sen!
- Bildiğin üç boyutlu bi insanım.
- Ne diyosun lan sen! Bekle lan orda, üç boyuttan teke indiricem, dümdüz edicem lan seni şerrefsiz vatan haini yavuşşak, ayrılma biyere sıkmaya geliyorum.