21 Aralık 2009 Pazartesi

BÜZGE' NİN İSTİKLAL'DE DAN BROWNLAR ALTINDA KALMASI



- Sıkılhan, allo. Bişi söölicam Bunalgül ban. Yaa çok fecii yaa. Var ya Büzge İstiklal’de Dan Brownlar altında kaldı... Megavizyon’da Dan Brown kitaplarından yapılan kule çöktü üstüne... O kız çok talihsiz ya. Geçen yılbaşında da bir alışveriş merkezinin süs çamındaki ampulden çarpılmıştı.
- Vah çileli Büzgeme... Karabahtlı Anadolu kadını.. Çetin kapitalizm koşullarında AVM lerin sarp yollarında...
- Dalga geçmaz mısın lütfan Sıkılhan. Kız beyin oynaması geçirdi. Oraya gitmeden önce Avatar’ı seyretmiştik, olaydan sonra filmden bi kare bile hatırlamıyo kızcaaz.
- Durum ciddiymiş ozaman, hemen 911’i arasaydınız.
- Bizde 911 yok salak ergen!
- Hayret bişi, o niye yok. Sen beni kapa da bi ara. Vardır kızım kesin...
- Bişi söölicam aptala yatma. Ayrıca da vizyon lütfan, biraz vizyon... Büzge pleysteyşından zehirlendiği zaman da aynı espiriyi yapmıştın. Biraz aşar mısın artık kendını lütfan.
- Ben diilim o insan yaa. Büzge’nin pleysteyşından zehirlendiğini ilk defa duyuyorum...
- Yaa tam olarak ööle diil. Elinde pleysteyşınla katalitik sobayı kapatmadan uyuyakalmış, katalitikten zehirlendi. Kız ölümden döndü yaa... Aslında ablası yatmadan “katalitiği kapa” diye bağırmış ama biliyosun büzge aypodtan ötürü biraz sağır, yüzde kırk işitme kaybı var yüksek volümden... Ben de de var fakat benimki yüzde yirmi. Aypodumun kulaklığını ortakulağıma kaçırdıydım bi keresinde. Ama o sakarlık sayılmaz. Esas sakar Çisil salağı. Bişi söölicam, noolmuş en son biliyo mısın, Vii’de tenis oynuyomuş salak evin içinde bi oyana bi buyana sanal raket sallarken, sen düş çanağı kır... Çanak dediğimiz organımız göt biliyosun. İki ay mavra yaptılar sınıfta bunla Çisil dötünü kırdı, basen sakatlanması geçirdi diyerektan. Zaten karının bi ayağı altı parmaklı....
- Yavrum alayınız kafadan sakatsınız haberiniz yok...

* * *

- Alo Sıkılhan, ben Ömür Dayın. Sıkılhan telefonu açar. Dayısı onu gene aradığı için tedirgin tavırlarla dayısının konuya girmesini beklemektedir. Sahne ikiye bölünür, sağda Ömür Dayı’yı solda Sıkılhan’ı görürüz. Sıkılhan “Alo” der...
- Alo...Hayırdır dayı.
- Dayısı “Hayır aslanım hayır” der...
- Hayır aslanım hayır... mı?
- Hayır onu ben diycem, o benim dayaloğum zirzop... Hayır aslanım hayır... Çok şık bir plan var gafamda. Konusu bizim burlarda geçen bir senaryo yazdım. Yerel tatlarla bezenmiş sarsıcı bir öykü. Amarıkan sinemasının boyunduruğundan kurtulup atağa geçen... Ordasın demi lan?
- Ne diycem şimdi?
- Ne diycen kavat? “Burdayım dayı” diyceksin... Ha senaryo anlamında soruyosun... Sıkılhan guşgulu bir tavırınan “Buradayım dayıcığım” der. Daysıgilin adeta içi içine sığmamaktadır.... Neyse senaryoyu şimdilik bir kenara bırakalım. Sonra değerlendiririz. Sen gızlı erkekli argadaşlarını topla bi grup yap derhal burıya gelin. Teksti okuyalım dayaloglara çalışalım. Genç , adı duyulmamış noneym oyuncularınan çalışmak istiyorum. Teksti değerlendiririz, oyunculuk teknikleri üzerine gonuşuruk, ilerleyen saatlerde alkolun da etkisiynen az mayışıp çifler halinde odalarımıza çekiliriz...
- Hiç vazgeçmiycen di mi dayı? Az ara ver yaa, Cern Deneyi bile bazen durduruluyo...Sen asla vazgeçmeden tam gaz...
- Ara verecez tabi oğlum. Ritmin en yükseldiği gerilimin arttığı bi yerde on dakka ara verecez ki sinemaların büfesi iş yapsın. Sen bakma ben epey bi araşdırdım bu sinema olayını. Misal “Dondurmam Gaymak” da adam yerel bi tad yakaladı, Türkiyeyi oscar’da temsil etti. Misal: “Vavien”. Mevzuusu Tokat Erbaa’da geçiyomuş, süper film diyollar. Niyçün bizim buralarda da bir film çekilmesin? Sen topla gel şööle eli yüzü düzgün, iyi resim veren efendime sööliyim gameraynan barışık gızlardan gel. Alov... alo... Kapadı mı gene it... Lan bak sonradan çok pisman olursunuz haa kızlı erkekli... Sen dayının sinema şeysini küçümseme bak... Oscar dedikleri de birinin dayısıymış olm... Demiş ya gadın ödül heykelciini görüncek; “Aaa” demiş “Hakkat bu benim Oscar Dayımgilin aynısı” demiş... Lan!