- Alo naaber Sıkılhan Dayın ben Ömür... Şu an köv meydanına Çızık Mestan’ın tükkanında çay içiyorum. Doğrusu demli, tavşan kanı çayın yerini hiç bişey tutmuyor. Dün Hodoşların Bağı’nda rakı içip karı oynatdık, sıcak bir yudum çayla dilimdeki pası atmak, martılara bakmak hoş... Çızık Mestan sobanın üstüne mandalina kabuğu attı. O kekremsi, karamelli meyva kokusu genzimi bir belli belirsiz nostaljiyle yakıyor...
- Tivıtırına bakıyorum ben dayı... Sen merak etme. Ayrıca dakka dakka telefonda anlatmana gerek yok.
- Kömürlük yolundayım, Kezban’ın buzağılaması pek yakın. Geçerken Sandozların Muhsin’in bahçesinde uğrayıp ekmek ayvası kopartıcan. Havalar soğudu, ayakkabı tabanına keçe koyma zamanı geliyor usulca.
- ....
- Susmak kimileyin basitçe gerçekleri haykırmaktır. Çızık Mestan’ın ayvasına tam puan veriyorum. Akşam az şekerli bir komposto ve baldo princinden şehriyeli bir pilav. Süper...
- Ocakta yemeğim var dayı... Pilav dedin de aklıma geldi.
- Sandozların Muhsin bahçeye ayı kadar bi köpek almış. Doğrusu bunu beklemiyordum. Uşt! Hoşt ağzına çaktığımın hayvanı. Sigigit lan... Hoşt, kurt yiyesi... Lan bi dur oolum hav hav hav...
* * *
- Allo. Miriba Sıkıl, Bunalgül ban... Yaa baksana Büzge bendan soğudu. Resman cayır cayır yalan söölüyo karı bana... Dün “Bayramda Nebahat Halamlara uğrayamadık, okul çıkışı oraya gitcam” dedi... Ama Twitır sayfasına bakarsan “Osmanbey QQ kafede latte içiyorum” diyo. Doğrulamak için Feysbuuktaki “Şuan naapıyorsun” a baktım orda da “Osmanbey’de QQ Cafe’ de latte içiyorum, patates renkli angora süeter giydim” yazıyo... Beni niye ekiyo anlamadım? Sen bişi biliyo mısın?
- Ben de anlamadım Bunalgül. Söylediklerinden bi tek kuku lafını duyabildim.
- Yiğıvrançsın Sıkılhan... Naalakası var şimdi olayın pipiyle kukuyla... Köpek bilimi!
- Bu kadar teşhircilik, bu kadar ego manyaklığı sonunda pekâla Osmanbey’de kukusununun resmini canlı olarak göstermekle sonuçlanabilir. Pek tabii değil mi allahaşkınıza...
- Ayı tohumusun Sıkılhan! Var ya şu an senden yığıvranıyorum...
- İyi vakit geçirmeden sosyal paylaşımında paylaş bunu, “şu an şeyediyorum” diye...
- Sus konuşma hayvan toplumu! Sen ne anlarsın sosyal paylaşım şeysinden mağara sakini. İlk insanların ilki, homo sapiens’in atası, davarlar odası onursal başkanı. Tortul kaya, humuslu manyak... Defol!
* * *
- Şu an Güngören’de olmak... Kel Musa’nın sonduraktaki börek tükkanı. Rayınbov Bilardo Salonu’nunda mitye dolması. Kediye kepeng demiriyle vuran Hacı nalbur, diyafondan çaycıya tarçın söyleyen Aspava Taksi durağının şöförleri. Sürücü dostlarım. Güngören gözümde tütüyor. Pek yakında oradayım bekle beni Güngören...
- Dayı?
- Haznedar’ın arka sokakları. Soğuksu Tren İstasyonu. Samatya SSK, Çinçin Bağları, Aşşağı Eğlence. Bezm-i Alem Vakıf Gureba Hastanesi’nin önünde kolonya ve fanila satan Niğdeli asker arkadaşım Kâmuran... Alo.. Alo Sıkılhan... Kapadın mı lan. Dinlesene oolum tivıtırımı. Beni takip et. Sosyol alarak paylaşınsana lan biraz dayınızla. Varsa yoksa İstanbul’da birbirinizin tivıtırına feyzbukuna bakın kızlı erkekli. Nerde aile büyükleri, bir dayı, bir amca... Ben ne anladım bu sosyallikten. Bizim zamanımızda hela duvarlarına yazılıyodu, efendime sööliyim kağıt paraların üstüne “beni ara, gör beni” diye not konuyodu. Sizin nesil şanslı. Ne güzel platformlarınız var, üstü cıblak resimlerinizi goyuyosunuz erotik. Ama “hep bana hep bana” olmaz, az da ben lepaylaş lan eldeki cıvırları. Alo... İgnor mu ettin la beni zçtığım bok. Lan... Twitledin mi... Aloğ!