12 Nisan 2009 Pazar

SIKILHAN

-Alo Sıkılhan naaber lan amansız yiğenim. Ömür ben Ömür Dayın. Baksana bizim burda gölde canavar görüküyo arada bir. Gelsenize… Ço enteresan bak… Bööle ejdehra gibin, sırtı diken diken, gözleri sarılı gırmızılı… Aniden çıkıp suları şopa şopa edip güttedenek kayboluyo sonra. Ecnebi ilim adamları gelecek pek yakında… Nasa’dan. Hakiki Amarikalı. Gelin onları da görürsünüz hem… Hadi getir gızları hadi…
- O ejderha senin içinde dayı… Aklını kemiriyo, başka şeye çalıştırmıyo.
- Götte, düzeltiyorum, gölde lan! İçimde diil. Tee Nasa’dan bakmaya geliyollar ejdehraya’ya, siz bi kalkıp İstanbuldan gelemiyosunuz, gızlı erkekli. Akıl fikir orda eğlenelim hafta sonnarı çatır çatır aşk yabalım. Habıra fik fik… Dün onlan çıkan gız, bugün senne çıkıyo… Tabi sizin nesil hep bööle. Bizim zamanımızda bir gızın elini tutacan deye sekiz sene geçiyodu lan aradan. Dutar dutmaz da evleniyodun saten.
- “Ölüler dirileri hergün helva yiyo zannedermiş.”
- Kiim? Nerdeymiş ölü. Alimallah sizin neslin erkeklerini havada garada yaya bırakırım lan keranacı. Sizin gibi hormonlu domatisle plastik garpuzunan büyümedik olm biz. Herşeyin hasını yidik evelallah, dut pekmezi, keçi boynuzu, çobanhoplatan otu, hakiki manda kıkırdağı… Bunlarlan büyüdüm ben deliganlılığımda. Ööle cips ve jip oğlanı diiliz eveallah aslan parçası. Senle gonuşurken tek elle şnav çekebildiğimi biliyo musun bakalım. En az yirmibeş adet…
- Yarma kendini dayı.
- Kiim… Say ordan… Bir… Kiii… Üç… Dört… Beş…. Altıh… Or da mısın len, kapadın mı gene, kaltaban…
- Yedi… Sekiz…
- Ha iyi… Say ordan… Dokuz… On… Onbi. On… İhen… Kapadın mı lenh…
- Buradayım dayıcığım…Niyçün kapayayım ki
- İyihh. Hıyyh… Onki… Onç… Ond… Höyynk… Kapadın mı len yoksa.
- Hattayım dayıcığım…
- İyi ozaman… Hıyhhhhh… Ondokuz…
- Ondört…
- Dön de dötünü ört ehehe… Ne diyoduk, canavarla resim çekinmeye bissürü turist gelecek, burlar kakınacak, esnafın yüzü gülecek diyollar. Göl öldüydü epeydir; balık malık yoğudu. Afbuyur sinek lojmanlığı yapıyodu, kanelizasyon gokuyodu. Canavar iyi yetişti imdadımıza, beldemiz hareketlendi. Siz gelende daha da hareketlenecek inşallah. Gızları toplar gelirsin, göl gezilir, canavar çıkarsa görüntülenir, ne biliyim, canavardan gorkan gızlar olgun bir erkeğin gucağında teselli arama arzusuynan…
- Konu değişmesin… Ondört…
- Kapamaycan yani…
- Evet, ondört…
- Geber o vakıt…
- Ondört?
- Sen benim yaşıma geldiğinde… Sen benim yaşıma geldiğinde, dört ayağınla iki şnav bile çekemeycen ama it! Bütün gün kompüter başında şişkoluyosunuz, trans yağlarlan beslenip, fastfood ilen damarlarınızı tıkıyosunuz. Havanız kirli, aypod tan gulağınız sağır, gözleriniz ekran körü… Ölmüşünüzde ağlayanınız yok lan imansızlar…
- Ondört!
- Pij!



- Allo, Sıkıl, Bunalgül ban. Şeyi sorucam, sörvayvıl! Yani diyelim ki kayboldun kuzey ne taraf, nerden kontör ve su bulabilirsin? Patatesten pil, kulak kirinden yiyecek, armuttan ampül yapmayı biliyo mısın, gerektiğinde.
- Gerek…
- Naası yani… “Gerrek-börek” diye konuyu cinselliğe çekme heman… “Nisan mayıs ayları gevşer gönül yayları”… Tamam, hormonlarımız azıyo ama bizi hayvanlardan ayıran şey bu hormonlara hakim olabilmemiz, değil mi? Yoksa çat çat çat… Habire zikiş… E hayvanlardan ne farkımız kaldı o vakit. Oysa biz kendilerimizi kontrol edebilişş… Yoksa bizi hayvanlardan ayıranşşşş… Alo … Ööle sık sık nefes alma… Alo, naapıyosun hayvan? Siz erkekler, annem hep söölüyo, yivrançsınız, seks, sooona bıraks. Hayvanlık değil mi bung?
8 Nisan tarihli Leman dergisinden alınmıştır