19 Aralık 2007 Çarşamba

Bayram Sıkılhanı


- Sıkılhan annen ben çocuğum, evet, alo, Gülizar Öflan. Senden erişkin bi evlat olarak bişey reca edicem, babanı cebinden arayıp mantığa davet eder misin? Kendisi şu anda saçından kavradığı bir sanatçının kafasını küt küt zemine vuruyor.
- Sanatçı kafası mı? Haydaaa… Nası yani Fazıl Say’la felan mı reaksiyona girdi babam? Havaalanında mı karşılaştınız?
- Öyle sanatçı diil. Bayram tatili için geldiğimiz “Sanatçılı otel” in sanatçısı… Adını tam bilemiyorum, Ezik Şarkıcı Altuğ olabilir. Aslında çok da efendi çocuk. Baban sarhoş kafayla çocukcaaz şarkı söylerken yerinden kalktı, gidip orkestradaki bas gitarın fişini çekti yerine elektronik sigarasının şarj aletini taktı.
- Obaaa, babamdaki kafanın girdiği şekle bak. Şu alkolün de elektroniğini felan çıkarsalar ya kolpadan.
- Sanatçı çocuk menajeriyla sâde kahveler limon sodalar yolladı, arada da geldi masamıza oturdu, sohbet ettiler. Noolduysa ondan sonra oldu. Sanatçı çocuk “Abi medya burda, magazin programları için şık bi mizansen planlıyoruz bana yardımcı olur musun?” dedi. Hesapta “Masadaki kestane saçlı bağyan olarak” ben bu Altuğ’dan “Önce ben terkettim seni oh oh oh, yürü sağdan sağdan bulursun cüzdan” adlı parçayı istiyorum, sanatçı çocuk da “O şarkıyı ikinci kemansız söylemem” diyo. Sonra baban “Vay sen benim hanımımın istediği şarkıyı nasıl söylemezsin, şımarık, seni bu yerlere biz getirdik” diyo…
- Az sonra?
- Baban masadan buna “uçuyo” altalta üstüste debeleniyolar. “Magazin kamaracısı” oğlan “ışık yetersiz” dedi deye üçüncü keredir sanatçı çocuğun üstüne uçuyo baban. Nefes nefese… Şimdi ışıkları ayarlıyolar bidaha uçucakmış salak… Sen de ne gülüyosun ordan lan kıs kıs… Alo… Gülme gençadam. Terbiyesiz, babasının oğlu!. Seni doğurucağıma taş örneği dünyaya getirseydim. Kapıyorum, edepsiz.
- “…. yürü sağdan sağdan”
Bu Haftadaki Leman Dergisi'nden Özetlenerek